Merhaba Değerli Okuyucularımız , Ribat Dergisi Editör
Sayı : 496   **
Ribat Dergisi Aralık 2016

Editörden

Ribat Dergisi Editör

Merhaba Değerli Okuyucularımız

  • 07 Åžubat 2018
  • 1816 Görüntülenme
  • 422. Sayı / 2018 Åžubat

Her Müslüman insanın ismi Rabbimiz tarafından konulmuÅŸtur. “ Size ‘Müslümanlar’ adını veren O’dur.” (Hac/78) Ä°smi Allah tarafından konulan Müslümanlar, elbette isimleriyle iftihar ederler. “ Ben ‘Müslümanlardanım’ diyenden kimin sözü daha güzeldir.” (Fussilet /33) Okuyacağımız ÅŸu ayet meali, Müslüman insanın birinci planda yapacağı vazifeyi dile getirmektedir: “Bana Müslümanlardan olmam ve Kur’an okumam emredildi.” (Neml/92)

Sahabeden Abdullah ibn Mesud’un ÅŸu sözü her müslümanı onurlandıran, deÄŸer ve ÅŸerefini açıklayan bir gerçektir: “Üç ÅŸeye yemin edebilirim. Onlardan bir tanesi de ÅŸudur: Allah(cc), Ä°slam’la nasiplendirdiÄŸi insana, Müslüman deÄŸilmiÅŸ gibi muamele etmez.” (Hilye,1/277)

Mekke kuÅŸatmasında, Mekke'nin ileri gelenlerinden Ebu Süfyan, Peygamber Efendimizle görüÅŸmek için gelir. Efendimizin çadırına girerken yanına Peygamber Efendimizin çok sevdiÄŸi Aiz b. Amr'ı alır. Efendimizin yanına girerlerken: “Ya Rasulallah, Ebu Süfyan ile Aiz bin Amr geldi.” derler. Efendimiz: “Aiz bin Amr ile Ebu Süfyan geldi.” diye uyarır. Yani fakir de olsa iman etmiÅŸ bir müminin adının kâfir bir kralın adının önüne alınmasını istedikten sonra: “Ä°slam yücedir. Üzerine çıkılmaz.” (Feth-ulBari 3/220. Darakutniden ve Fevaidi Ebi Ya'la dan dan naklen) buyurur.

Bakara suresinin 221. ayetini okuduÄŸumuzda, karşılaÅŸacağımız hakikat ÅŸudur: “Ä°manlı bir köle imansız bir kraldan daha hayırlıdır ve imanlı bir köle kadın imansız kraliçeden daha hayırlıdır.” DeÄŸeri, kıymeti bu kadar önemli olan Müslüman’ın, Ä°slamiyeti temsil etme ÅŸuuru veya bilinci ört bas edilemez. Aksi halde, Muhammed Ä°kbal’in ÅŸu sözünün kadar haklı olduÄŸunu ispatlar: “Bugün Müslümanların, Ä°slamiyete yapacağı en güzel yardım, tüm dünya halkına haykıracağı ÅŸu sözde mevcuttur: Ey Dünya halkı. Biz müslümanız, ne var ki Ä°slamiyeti temsil edemiyoruz…”

Her Müslüman’ın Ä°slam’ı temsil etme ve Ä°slam’ın deÄŸerlerini hayata taşıma sorumluluÄŸu vardır. Acaba bugünün Müslümanları ÅŸahsiyetlerini komÅŸularına, yakın akrabalarına, müÅŸterilerine, talebelerine, kendi hane halklarına test yaptırsa, bir nevi karakterinin dökümünü çıkartsa, nasıl bir raporla karılaşır? Buna paralel olarak konuÅŸma dilimizi, gönül dilimizi ve beden dilimizi ahlak ve edep terazisinde tartsak sonra ibreye baksak kaç kilogramlık temsilciliÄŸe sahip olduÄŸumuzu görebiliriz?

Ä°slam’ı ve Ä°slami deÄŸerleri temsilcilik sorumluluÄŸumuz ve vazifemiz, biz Müslümanların üç konuda dikkatli olmamızı gerektirmektedir. Bunlardan birincisi, dünya ve ahiret dengesini kurmanın inceliklerini hesaba katmalıyız. Ä°kinci olarak, çevre tesirinden kurtulmanın imkânlarını hesaba katarak, Kur’an ve Sünnetin gölgesi altında yaÅŸanacak bir hayat tarzı ortaya koymalıyız. Ve üçüncü olarak da, Kur’an-Ä°nsan irtibatının düzene girmesinin zihin ve gönül mücadelesini vermeliyiz.

Müslüman, farzlara, sünnetlere, Kur’an’ın buyruklara teslim olan demektir. Bu teslimiyetinden dolayı okuduÄŸu ayet ve hadisten, dinlediÄŸi vaazdan aldığı hâl, feyiz ve Ä°slami deÄŸerleri çevresindekilere aktarmak zorunda olduÄŸunu bilir.

Müslüman insan hangi çaÄŸda ve nerede yaÅŸarsa yaÅŸasın, yaÅŸadığı ülkeyi, ÅŸartlarını tanımak ve anlamakla mesuldür. Yani ülkesinin imkânlarını, iÅŸleyiÅŸini, yanlışını, doÄŸrusunu bilmeyen, araÅŸtırmayan bir Müslüman, inanmış olduÄŸu dinin temel deÄŸerlerini hayata taşıyamayacak ve gereÄŸi gibi temsil edemeyecektir. Yüce Allah birçok millete yaÅŸam ÅŸekillerini deÄŸiÅŸtirmesi için pek çok peygamber göndermiÅŸtir. Bu, Allah’ın toplumların iÅŸleyiÅŸine bizzat müdahil olduÄŸunun, kullarının da müdahil olmasını irade ettiÄŸinin ve Müslüman kullarını inandıkları dinin deÄŸerlerini temsilden hesaba çekeceÄŸinin bir ispatıdır.

Allah rahmet elçileri olan bütün peygamberlerin üç temel görevi vardır; tebliÄŸ, teybin ve temsil. Peygamberler Allah’tan aldıkları vahyin harfine dahi müdahale etmeden tebliÄŸ etmiÅŸlerdir. TebliÄŸ ettikleri vahyi en güzel ÅŸekilde açıklamışlardır. Peygamberlerin hayatları ise tebliÄŸ ve teybin ettikleri vahyin temsilidir.

Her Müslüman’ın Ä°slam’ı tebliÄŸ, teybin ve temsil görevi vardır. Bu görevlerimizi hak ettiÄŸi ÅŸekilde yerine getirmemize vesile olması için bu sayımızda sizlerin huzuruna “Ä°slami DeÄŸerler ve Hayatımız” dosyasıyla çıkıyoruz.

Huzurlarınızda olmamıza makaleleriyle vesile olan DeÄŸerli Yazarlarımıza teÅŸekkürlerimizi arz ediyor, siz kıymetli okurlarımızı dergimizi baÅŸtan sona okumaya davet ediyoruz.

422. Sayı Şubat 2018