Üç tarz-ı fetih'ten ya da fethin üç boyutundan söz edilebilir: Manevî fetih, fikrî fetih ve maddî fetih. Manevî fetih, kalple gerçekleşir. Fikrî fetih, zihnin eseridir. Maddî fetih, kılıcın meyvesidir. Bir kez daha hatırlatmak istiyorum: Bu ülke Batılı emperyalistler tarafından fiilen işgal edilemedi ama zihnen işgal edildi. Bu ülkenin sözüm ona aydınları celladına âşık edildi.
Her medeniyet, öncü kuşakları vasıtasıyla geçmişten nefes alır, geleceğe nefes verir. Bütün diğer medeniyetlerin öncü kuşakları gibi bizim medeniyetimizin öncü kuşakları da birer fâtihtir; fetih ruhuyla nefes alıp veren, medeniyeti yeşerten ve gölgesinde herkesin serinlediği birer çınar.
İstanbul'un fethinin yıldönümünü idrak ediyoruz. Fethin ruhunu gerçekten idrak edebilmiş durumda mıyız, merak ediyorum doğrusu.
Fetih ruhu'nun bu ülkede bir karşılığı var mı, insanları kanatlandırmaya yarar mı, bilmiyorum.
Ama Türkiye'nin özellikle seküler aydınlarının fetihle işgali karıştırdıklarını biliyorum. Fetihle işgali karıştıran Müslüman bir toplumun aydınının zihni işgal altındadır, iğdiş edilmiştir, diyorum.
Bilim, düşünce, sanat, siyaset ve ahlâkta büyük açılımlar, insanlığın önünü açan çığır açıcı atılımlar nasıl gerçekleştirilir?
Fetih ruhuyla...
Eşyanın hakikatini keşfetme çabasıyla...
Eşyanın hakikatini keşfetme çabasını diri tutan kanatlandırıcı bir ruhla ve bu ruhu canlı kılan büyük rüyalarla...
Unutmayalım: İddianız yoksa rüya göremezsiniz. Rüyasını göremediğiniz bir iddiayı hayata geçiremezsiniz.
Fetih ruhunu ve rüyasını işlediğim bir yazımı, tozunu alarak paylaşıyorum.
Üç tarz-ı fetih'ten ya da fethin üç boyutundan söz edilebilir:
Manevî fetih, fikrî fetih ve maddî fetih.
Manevî fetih, kalple gerçekleşir.
Fikrî fetih, zihnin eseridir.
Maddî fetih, kılıcın meyvesidir.
Bir kez daha hatırlatmak istiyorum: Bu ülke Batılı emperyalistler tarafından fiilen işgal edilemedi ama zihnen işgal edildi. Bu ülkenin sözüm ona aydınları celladına âşık edildi
Yazının Devamı İçin Abone Olmalısınız