Başyazı
Tarih, ÅŸahsiyet terbiyesinden yoksun insanların, tüm saldırganlıklarını ortaya koyarak yaptıkları katliam örnekleriyle doludur. Bütün mesele bu; eÄŸitilmek, ya da eÄŸitilmemek…
Konuyu vahyin ilk uygulayanı Allah Resulü zaviyesinden ele aldığımızda, O’nun nazarında Müslüman güvenilir insanın inÅŸası ile Müslüman devletin inÅŸasının birbirinden kopmaz bir bütün olduÄŸu sonucuna varırız. Medine devleti, Mekke terbiyesini almış güvenilir insanlar ile kurulmuÅŸtur.
Terbiyesi tamamlanmamış ÅŸahsiyetlerle baÅŸlatılan hiçbir siyasî, iktisadî, dinî ve hatta ailevî giriÅŸimin ayakta kalamayacağı gerçeÄŸini daima hatırda tutmanız gerekmektedir. Åžu halde Müslüman güvenilir insanın inÅŸası programı, yalnız Ä°slamî harekette aktif görev alacak bireyler için deÄŸil, mutlu bir aile yuvası kurmak isteyen fertler için dahi kaçınılmaz tek yoldur.
Güvenilir insan yetiÅŸtirmek, cihan devletleri tesis etmenin ilk adımı, her ÅŸeyiyle tam bir dünya kurmanın bir baÅŸka adıdır. Zira güvenilir insan, kâinat aÄŸacının hem tohumu, hem meyvesi hükmündedir. Ä°ÅŸte bu insan, yeryüzüne belli bir gaye için gönderilmiÅŸ olup, temel mesuliyeti, kendisini Yaratan’ın kanunlarına uygun bir hayat inÅŸa etmektir. Elbette bu vazifenin icrası, ilgili inÅŸa eyleminin faili konumundaki güvenilir insanın, evvela kendi benliÄŸini aynı merkezin istekleri istikametinde terbiye etmesine baÄŸlıdır. Bu cebrî gerekliliÄŸi çok iyi bilen yüce Allah, yeryüzünü inÅŸa ve ihya etmesi için görevlendirdiÄŸi insanı, hem kendini ve hem de çevresini vahyin gölgesinde terbiye edebilecek potansiyelde var etmiÅŸtir.
Güvenilir insan yetiÅŸtirmek, mesleklerin en meÅŸakkatlisi ve peygamberane olması veçhiyle en ÅŸereflisidir.
Yegâne terbiye programı olan vahiy, insana ve terbiyesine dair bir çerçeve çizerken, aslında tüm zamanlarda uygulanabilecek terbiye programının da ana umdelerini nazara veriyor. Allah Teâlâ insanın yaratılacağı haberini, meleklerine “Ben bir beÅŸer yaratacağım.” (Hicr, 15/28), “Ben bir halife yaratacağım.” (Bakara, 2/30)buyurarak bildirmektedir. Hicr suresinde bir beÅŸer yaratılacağını öÄŸrenen meleklerin akıllarında hiçbir soru belirmezken; iÅŸ, Bakara suresindeki ÅŸekliyle ifade edilip, bir halifenin yaratılması söz konusu olduÄŸunda, melekler halife insanın yeryüzünde kan döküp fesat çıkarmasından korkmuÅŸlar ve reaksiyon göstermekten kendilerini alamamışlardır. Zira halife, inÅŸa kudretine sahip kimse demek olup, bir varlığın inÅŸaya güç yetirmesi, ifsada da gücünün yetmesi anlamına geliyordu.
Yazının Devamı İçin Abone Olmalısınız
