Helal Ve Haram Lokma , Osman Nuri Topbaş
Sayı : 512   **
Ribat Dergisi Aralık 2016

İrfan Mektebi

Osman Nuri TopbaÅŸ

Helal Ve Haram Lokma

  • 31 Temmuz 2025
  • 12 Görüntülenme
  • 512. Sayı / 2025 AÄŸustos



Hiç şüphesiz, haram ve şüpheli şeylerle beslenen bir kimsede ibadet aşkı ve kulluk heyecanı olmaz. Haram ve şüpheli gıdalardan kalbe ancak kasvet, sıklet ve gaflet sirayet eder. Temayüller, nefsani arzulara göre şekillenmeye başlar. Böylece gönül hantallaşıp duygusuzlaşır, yalnız kendi menfaatini düşünür. Merhamet ve şefkat fukarası hâline gelir. Böylesi kalp ve bedenler, baştanbaşa bir kötülük barınağı ve ahlâksızlık yuvasına döner.

Helâl mal, sahibini helâle sevk eder ve haramlardan korur; haram bir mal da sahibini harama meylettirir, helâle yöneltmez. Bundan dolayı gönül ehli Hak dostları, kalbî âlemlerinin inkişâfı için şu iki hususiyete titizlik göstermiş ve şöyle buyurmuşlardır: "Yerken ağzınıza girene, konuşurken ağzınızdan çıkana dikkat edin!.."

Cenab-ı Hak, insanoğlunu beslenme ihtiyacı ile yaratmış, bu ihtiyacını karşılarken kullanılacak gıdaların da helâl olmasını emir buyurmuştur. Nitekim ayet-i kerimede şöyle buyrulur:

"Ey insanlar! Yeryüzünde bulunanların helâl ve temiz olanlarından yiyin." (Bakara, 2/168)

Rasûlullâh (sav) Efendimiz de şu hadis-i şerifleriyle bize helâl ve haram huşusunda ne kadar ihtiyatlı olmamız gerektiğini pek güzel ve veciz bir şekilde beyan buyurmaktadır:

"Şüphesiz helâl bellidir. Haram da bellidir. Fakat bu ikisi arasında (helâl veya haram olduğu açıkça belli olmayan) birtakım şüpheli şeyler vardır ki, pek çok kimse onları bilemez. Şüpheli şeylerden kaçınan bir kimse, dinini ve haysiyetini korumuş olur. Şüpheli şeylerden sakınmayan bir kimse ise, zamanla harama düşer. Tıpkı sürüsünü başkasına ait bir arazinin etrafında otlatan çoban gibi ki, sürünün bu araziye girme tehlikesi vardır. Dikkat edin! Her padişahın girilmesi yasak bir arazisi vardır. Unutmayın ki, Allah'ın yasak arazisi de haram kıldığı şeylerdir." (Buhârî, "Îmân", 39)

Hiç şüphesiz, haram ve şüpheli şeylerle beslenen bir kimsede ibadet aşkı ve kulluk heyecanı olmaz. Haram ve şüpheli gıdalardan kalbe ancak kasvet, sıklet ve gaflet sirayet eder. Temayüller, nefsani arzulara göre şekillenmeye başlar. Böylece gönül hantallaşıp duygusuzlaşır, yalnız kendi menfaatini düşünür. Merhamet ve şefkat fukarası hâline gelir. Böylesi kalp ve bedenler, baştanbaşa bir kötülük barınağı ve ahlâksızlık yuvasına döner. Neticede İslâm ahlâkı ve yüce faziletler âdeta unutulur.

Bu hikmete binaen İbrâhim Desûkî (ks) şöyle buyurmuştur:

"Ey kardeşlerim! Haram yediğiniz sürece, hikmet ve marifet hakkında bir şey elde edeceğinizi zannetmeyin."

Hâlbuki ağızdan geçen her lokma, helâl olduğu takdirde kişiye feyiz ve manevi bir zindelik verir. Gönül âlemini inkişâf ettirir

Yazının Devamı İçin Abone Olmalısınız

512. Sayı Ağustos 2025