Helal Kazanç Hassasiyeti Ahlâkın Sigortasıdır , Mustafa Çelik
Sayı : 512   **
Ribat Dergisi Aralık 2016

Hususi Fikirler

Mustafa Çelik

Helal Kazanç Hassasiyeti Ahlâkın Sigortasıdır

  • 31 Temmuz 2025
  • 8 Görüntülenme
  • 512. Sayı / 2025 AÄŸustos



Helal kazanç, sadece bireysel faziletlerle sınırlı kalmaz, toplumun genel ahlak seviyesini de yükseltir. Helal yolla zenginleşen bireyler, israfa kaçmadan ve toplumun diğer kesimlerini ezmeden ekonomik hayatlarını sürdürürler. Bu durum, servet dağılımında adalet, sosyal dayanışma ve ahlaki ekonomi anlayışına zemin hazırlar.

Ahlâk, büyük laflar etmekle, gösterişli davranışlarla, toplum içinde "iyi insan" rolü oynamakla değil; lokmanın helalliğiyle sınanır. Zira insanın karakteri, nereden kazandığıyla ve ne yediğiyle şekillenir. Ahlâklı olmak, sadece ne söylediğimizde değil, neyle doyduğumuzdadır. Bu kavgadan vazgeçen, yani artık kazancını sorgulamayan, haksızın yanında duran, başkasının hakkına el uzatan birine ne diyebiliriz?

İslâm'da ahlak helalinden kazanmak ve meşru yerlerde harcamaktır. Helal-haram hassasiyeti olmayanların ahlakı olmaz. İslam'da ahlaki değerlerin kaynağı bireysel vicdan veya toplumsal normlar değil, dinî ölçülerdir. Helal kazanç ve helal harcama, bir Müslüman'ın ahlaki bütünlüğünün temel taşlarıdır.

İnsan yaşamının ekonomik boyutu, ahlaki değerlere dayalı bir anlayışla şekillendiğinde hem bireysel hem de toplumsal düzeyde dengeli bir düzen ortaya çıkar. Bu bağlamda helal kazanç, yalnızca ekonomik faaliyetlerin meşruiyetini değil, aynı zamanda ahlaki sorumluluğun bir göstergesini temsil eder. İslam ahlakı, bireyin gelirini hangi yollardan elde ettiğini önemseyerek, kazancın niteliğini ahlâki ilkeler çerçevesinde değerlendirmiştir.

İslâm'da kazancın helal olması çok büyük bir önem taşır. Rüşvet, hile, faiz, gasp, haksız kazanç gibi yollarla elde edilen mal haram sayılır. Bu tür kazançlarla beslenen kişinin ibadetlerine, duasına ve toplumsal ilişkilerine de zarar gelir. Peygamber Efendimiz (sav) şöyle buyurmuştur: "İnsanların üzerine öyle bir zaman gelecek ki, kişi malı helalden mi haramdan mı kazandığına aldırış etmeyecek." (Buhârî, "Büyû'", 7) Bu uyarı, helal-haram hassasiyetinin zamanla nasıl gevşeyebileceğini ve bunun ahlaki yozlaşmaya yol açabileceğini göstermektedir.

"Helal", İslam hukukunda meşru olanı, yani Allah'ın izin verdiği fiilleri ifade eder. Helal kazanç ise, emek, dürüstlük ve meşruiyet ilkeleri temelinde elde edilen gelir olarak tanımlanabilir. Bu bağlamda kazancın helal olabilmesi için, kazanç yolunun şeri ve ahlaki ölçütlere uygun olması gerekir. Haram yollarla, yani hile, faiz, rüşvet, hırsızlık, dolandırıcılık gibi eylemlerle elde edilen gelirler helal kabul edilmez. Kazancın helal olması kadar, bu kazancın nasıl harcandığı da önemlidir. İsraf, gösteriş, haram yerlere harcama (örneğin kumar, içki, fuhuş gibi haram işlere destek) gibi davranışlar İslam ahlakıyla bağdaşmaz. Mallar Allah'ın bir emaneti olarak görülür ve bu emanetin yerinde kullanılması beklenir.

Helal-Haram Hassasiyetinin Ahlakla Bağlantısı:

Bir kişinin helal ve harama dikkat etmeden yaşaması, onun sadece maddi değil, manevi hayatını da etkiler. Ahlak; dürüstlük, güvenilirlik, adalet, merhamet gibi erdemleri kapsar ve bu erdemler helal bir temele oturmadıkça gerçek anlamda sürdürülemez. Helal-haram fark etmeyen birinin, başkalarının hakkına tecavüz etmesi, adaletsiz davranması veya yalan söylemesi daha muhtemeldir.

"Helalinden kazanmak ve meşru yerlere harcamak" İslam ahlakının hem ekonomik hem de manevi boyutunu özetleyen temel bir ilkedir. Bu hassasiyetin eksikliği, ahlaki zafiyetlerin kapısını aralar. Dolayısıyla ahlak, helal-haram bilinciyle başlar demek mümkündür. Helal kazanç, İslam ahlakında çeşitli faziletlerle ilişkilendirilmiştir:

? Dürüstlük (Sıdk): Helal kazanç, bireyin ticari ve mesleki hayatında doğruluğu ilke edinmesini gerektirir.

? Emanet ve Güven: İslam toplum yapısında güven, sosyal ilişkilerin temelidir. Helal kazanç, güven esasına dayalı alışverişin ve ekonomik faaliyetin sonucudur.

? Adalet: Helal kazancın arkasında başkasının hakkının ihlali yoktur. Bu durum, toplumda sosyal adaletin tesisine katkı sağlar.

? Kanaat ve İffet: Helal kazançla yetinme, bireyin nefsi arzularına hâkim olmasını ve yaşamını ölçülü şekilde sürdürmesini sağlar.

Helal kazanç, sadece bireysel faziletlerle sınırlı kalmaz, toplumun genel ahlak seviyesini de yükseltir. Helal yolla zenginleşen bireyler, israfa kaçmadan ve toplumun diğer kesimlerini ezmeden ekonomik hayatlarını sürdürürler. Bu durum, servet dağılımında adalet, sosyal dayanışma ve ahlaki ekonomi anlayışına zemin hazırlar. Kur'an ve hadislerde helal kazanca özel önem verilmiştir:

"Ey insanlar! Yeryüzünde bulunanların helâl ve temiz olanlarından yiyin, şeytanın adımlarını izlemeyin

Yazının Devamı İçin Abone Olmalısınız

512. Sayı Ağustos 2025