Sayı : 496   **
Ribat Dergisi Aralık 2016

Misafir Kalem

Abdullah Yıldız

İlk Namaz

  • 10 Ekim 2019
  • 2557 Görüntülenme
  • 442. Sayı / 2019 Ekim
Yazarın Diğer Yazıları
Abdullah Yıldız
Tüm Yazı Arşivi



Peygamberler tarihi incelenirse; Tevhîd inancının ilk olarak namaz’la eyleme döküldüğü görülür. Yüce Rabbimiz, Mukaddes Tuva Vadisi’nde Hz. Musa (as)’a peygamberlik görevini verdikten hemen sonra, ona ilk olarak namazı emretmiştir: “Beni hatırlamak için namaz kıl.” (Taha, 20/14) Hz. İsa (as), Meryem annemizin kucağında ilk konuştuğunda, “Rabbim yaşadığım sürece bana namaz kılmamı ve zekât vermemi emretti.” (Meryem, 19/31) buyurmuştur. Hz. Şuayb (as) da, Tevhid mücadelesine, ilk icraat olarak “Tevhid eylemi” olan namazla başlamıştır.

 

Özetle namaz, Müslüman birey ve toplumun inşasında öncelikli bir role sahiptir. Günümüz dünyasında da Müslüman, kişilikleri önce namazla inşa etmeli sonra diğer amellerle bu inşa sürecini tamamlamalıdır. Peygamberimizi doğru anlayıp sevmenin gereği, ilk önce O’nun gibi dosdoğru namaz kılmak ve değişimin merkezine namazı oturtmaktır.

 

İslâm’da İlk Farz Kılınan İbadet: Namaz

Hz. Muhammed (sav)’e Allah’ın (cc) ilk vahyini “oku” (Alak, 96/1) emri ile getiren Cebrail (as), aynı gecenin sabahı tekrar geldi, Rasûlullah’a (sav)abdest almayı ve namaz kılmayı öğretti. Müderris Tahirü’l-Mevlevi, “risaletin ilk günü Cebrail (as)’ın, Hz. Peygamber’e imam olarak Beyt-i Mükerrem civarında sabah namazını kıldırdığını nakleder. Peygamberimiz (sav)aynı gün akşam namazını Hatice (ra) annemizle beraber kılmış, ertesi gün bu cemaate Hz. Ali (ra) eklenmiştir.” (Tahirü’l-Mevlevi (Olgun), Müslümanlıkta İbadet Tarihi, s. 24)

Ebû’l-A‘lâ el-Mevdudî, Tarih Boyunca Tevhid Mücadelesi ve Hz. Peygamber’in Hayatı adlı eserinde, “Peygamberlikten Sonra İlk Farz Olunan Şey: Namaz” başlığı altında konuyu şöyle temellendirir:

“Taberî'nin ifadesiyle, Tevhid'in kabulü ve putların reddinden sonra İslam şeriatına farz olarak giren ilk şey namazdı. İbn Hişâm’ın Hz. Âişe (ra)’ dan rivayetine göre, Rasûlullah (sav)’e ilk farz olunan şey namazdı. Bu, ilk başta ikişer rekât şeklinde idi. İmam Ahmed’in Zeyd b. Harise'den aktardığı bir hadise göre, Rasûlullah (sav)’e ilk vahiy indikten sonra Cebrail (as) kendisine gelerek abdest almasını öğretti. İbn Mâce ile Taberânî'de (el-Evsât) de, aynı hadis az bir değişiklikle nakledilir. Durum, İbn İshâk'ın şu açıklamasıyla vuzuha kavuşur: “Muhammed (sav)Mekke'nin yukarısında idi. Cebrail en güzel yüzü ve kokusuyla Rasûlullah (sav)’in önüne çıktı ve şöyle dedi: Ey Muhammed, Allah size selâm söyledi ve cinler ile insanlar için sizi rasûl tayin ettiğini size iletmemi emretti. Onun için, siz onları “Lâ ilâhe illallah” sözüne davet edeceksiniz. Daha sonra ayağını yere vurdu. Oradan su fışkırmaya başladı. Cebrail o sudan abdest aldı ki Hz. Peygamber (sav)namaz kılabilmek için abdestin nasıl alındığını öğrenebilsin. Sonra Hz. Muhammed'in de (sav)kendisi gibi abdest almasını söyledi. Daha sonra Cebrail, Rasûlullah (sav)ile beraber dört secdeli iki rekat namaz kıldı. Bundan sonra Rasûlullah (sav)oraya Hz. Hatice'yi (ra)getirdi, ona abdest aldırdı ve onunla birlikte iki rek'at namaz kıldı.” (İbn Hişâm, İbn Cerir ve İbn Kesir de bu olayı aynen naklederler.)

“ İmam Ahmed, İbn Mâce, Taberânî (el-Evsat) ve diğerlerinin ifadesine göre, Hz. Usâme b. Zeyd (ra) babası Hz. Zeyd bin Harise'ye dayanarak naklettiği hadiste; Rasûlullah (sav)’e vahyin gelmesinden sonra ilk olayın, Cebrail (as)’ın kendisine abdest almayı öğretmesi olduğunu açıklamıştır. Cebrail daha sonra namaza kalktı ve Rasûlullah (sav)’in de kendisiyle namaz kılmasını istedi. Rasûlullah (sav)daha sonra eve geldi ve Hz. Hatice'ye hadiseyi anlattı. Hz. Hatice sevince boğuldu. Daha sonra Hz. Peygamber (sav)kendisinin abdest almasını istedi ve onu yanına alıp Cebrail'in öğrettiği gibi namaz kıldı. Bu, Kur'an-ı Kerim'in ilk ayetlerinin Hz. Peygamber (sav)’e inişinden sonra yerine getirilen ilk farzdı. Galip ihtimal, bu olayın, Hira Mağarası’nda ilk vahy'in indiği günün gecesi meydana geldiği yolundadır. Bundan sonra Hz. Peygamber (sav)ile Hatice (ra) bir süre gizli olarak namaz kılmaya devam ettiler.” (Mevdudi, Tarih Boyunca Tevhid Mücadelesi ve Hz. Peygamberin Hayatı, çev: Ahmet Asrar, Pınar Yay., s.588-589’dan özetle.)

Demek ki; Tevhid’in hakikatini insanlığa tebliğ etmekle görevlendirilen Peygamberimizin (sav)ilk icraatı namaz olmuştur. Yani risaletin esası; insanlığı “Lâ ilâhe illallah, Muhammedü’r-Rasûlullah” kelime-i tayyibesine çağırmak, ilk uygulaması ise “Tevhîd eylemi” olan salâtı/namazı ikame etmektir.

İlk Engellenen İbadet/Eylem: Namaz

Mevdudi’nin, İmam Ahmed, Taberî ve İbn Abdi'l-Berr’den aktardığı Afif el-Kindi (ra)’ın rivayeti, Hz. Peygamber (sav)ile Hz Hatice (ra)ve Hz. Ali (ra)’nın çok geçmeden aleni olarak cemaatle namaz kıldıklarını ortaya koyar: Eş'as bin Kays'ın amcaoğlu olan Afif (ra), bu olayı şöyle anlatır:

“Abbas b. Abdulmuttalib benim eski dostumdu. Bir defasında Hac mevsiminde onunla Mina'da buluştum. Aradan fazla bir zaman geçmeden çok yakışıklı bir erkek gelip abdest aldı ve namaza kalktı. Daha sonra bir kadın geldi ve o da abdest alıp namaz kılmaya başladı. Daha sonra, henüz bulûğa ermemiş bir erkek çocuk geldi ve abdest alarak ilk erkeğin yanında durup namaz kılmaya başladı. Ben sordum:

-Ey Abbas bunlar ne yapıyorlar? Bunlar hangi dine bağlıdırlar? Vallahi, ben böyle bir şey daha önce görmedim. Abbas dedi ki:

-Bu, benim kardeşimin oğlu Muhammed b. Abdullah b. Abdulmuttalib'dir. Allah’ın kendisini rasûl olarak tayin ettiğini iddia etmektedir. (Başka bir rivayete göre, o İran ile Bizans'ın hazinelerini talan edeceğini iddia etmektedir.) Küçük çocuk ise benim yeğenim, Ali b. Ebi Tâlib'dir. Bu çocuk da onların dinini kabul edip onlarla beraber hareket etmektedir. Kadın ise Muhammed (sav)’in zevcesidir. O da kocasının dinini kabul etmiş ve ona itaat etmeye başlamıştır."

Afif el-Kindi (ra), Müslümanlığı kabul ettikten sonra devamlı şöyle diyerek hayıflanırdı:

-Keşke dördüncü Müslüman ben olsaydım." (Mevdudi, Tarih Boyunca Tevhid Mücadelesi ve Hz. Peygamberin Hayatı, çev: Ahmet Asrar, Pınar Yay., s. 589-590)

Peygamberimizin (sav)namazlarını açıkça Kâbe civarında da kıldığı ve bu namazlarının engellendiği Kur’an’dan anlaşılmaktadır. Bilindiği gibi Alâk Suresi’nin ilk beş ayetten sonraki bölümü yaklaşık bir yıl sonra (bazı rivayetlerde daha erken) Rasûlullah (sav)’ e vahyedilmiştir. Sure’nin 9-10. ayetleri şöyledir:

“Gördün mü, namaz kılmakta olan Kul’u (Muhammed’i) engelleyeni!” (Alak, 96/9-10)

İşte ilk namazı engellenen kul, Peygamberimiz (sav); engelleyen ise Ebû Cehil ve avanesidir. Böylece, Tevhid çağrısını reddedenlerin ilk engelledikleri şey de namaz olmuştur. Zira Tevhid’in eyleme dönüşmüş biçimi olan namaz, mevcut “cahili” sistemi ve yaşam biçimini reddedip yepyeni bir hayat tarzını ikame etmek için atılan ilk adım anlamına geliyordu. Namazın engellenme sebebi de bu idi.

Yazının Devamı İçin Abone Olmalısınız

442. Sayı Ekim 2019