Sayı : 495   **
Ribat Dergisi Aralık 2016

İslam Aleminden

Ahmet Varol

Kaşıkçı Cinayeti Dengeleri Sarsacak

  • 06 Kasım 2018
  • 2580 Görüntülenme
  • 431. Sayı / 2018 Kasım
Yazıyı Dinle
0:00
0:00
Yazarın Diğer Yazıları
Ahmet Varol
Tüm Yazı Arşivi



20 Ekim'in ilk saatlerinde Suudi Arabistan yönetimi ilginç bir şekilde, Cemal Kaşıkçı'nın Suudi Arabistan'ın İstanbul Başkonsolosluğu binasında hayatını kaybettiğini itiraf etti. Böyle bir itirafı zorunlu görmesi; Suud yönetiminin, Türkiye'nin gerek aramalar ve gerekse sorgulamalar sonucunda çok önemli delillere ulaştığının farkına vardığını ve bu delillerin açıklanması durumunda kendisinin iddiasının hiçbir geçerliliğinin olmayacağını kabullendiğini gösteriyordu.

 

 

Trump'ın ve Kushner'in verdiği destek Veliaht Prens Bin Selman'ın olaydaki payını örtmeye yetmedi. Trump'ın sözüne kendi ülkesinde bile itibar edilmedi. Gerek ABD'nin bazı ileri gelen siyasetçileri ve gerekse çok sayıda basın mensubu böyle bir cinayetin Bin Selman'ın bilgisi dışında gerçekleştirilmesinin mümkün olmadığını dile getirdi. Her şeyden önce İstanbul'a gönderilen suikast timinde yer alanların birçoğunun Bin Selman'ın çok yakın çevresindeki kişiler oldukları tespit edildi.

 

Cemal Kaşıkçı cinayeti bütün dünyada büyük yankı buldu. Çünkü olay alelade bir cinayet değildir. Birçok yönden stratejik bir hamledir ve sarsıcı etkilere sahiptir. Dolayısıyla bu olayın gerek Suudi Arabistan'da ve gerekse Ortadoğu olarak nitelendirilen bölgede dengeleri ciddi şekilde sarsacağı, önemli çalkantılara neden olacağı anlaşılıyor.

 

 

 

2 Ekim 2018 Salı günü, Arap dünyasının tanınmış gazetecilerinden, Washington Post yazarı ve Suudi Arabistan vatandaşı Cemal Kaşıkçı, evlilikle ilgili evraklarını almak üzere gittiği Suudi Arabistan İstanbul Başkonsolosluğu'ndan bir daha çıkmadı. Suudi Arabistan yönetimi Kaşıkçı'nın gerekli işlemleri yaptırdıktan sonra çıktığını iddia etti. Hatta Suudi Arabistan'ın veliaht prensi Muhammed bin Selman, Kaşıkçı'nın yirmi dakika sonra konsolosluk binasından çıktığını ileri sürdü.

 

Ancak o konsolosluğa nişanlısı Hatice Cengiz'le birlikte gelmişti ve cep telefonunu da ona bırakmıştı. Nişanlısı onu dışarıda bekliyordu. Çıkmış olması halinde hem evrakları alıp almadığına dair bilgi vermek hem de ona emanet ettiği cep telefonunu almak için önce nişanlısının yanına gitmiş olması gerekiyordu. Ayrıca konsolosluğun kapısını gören sokak kameralarının kayıtlarında çıktığını ispat eden hiçbir görüntü yoktu. Bu iki husus Kaşıkçı'nın konsolosluk binası içinde kaybolduğunu ispat ediyordu. Bu yüzden, her ne kadar Suud rejimi başlangıçta iddiasında ısrarlı davransa da kamuoyunda tartışılan husus onun dışarı çıkıp çıkmadığı değil konsolosluk binasında kendisine ne yapıldığı idi. Suudi Arabistan'ın İstanbul Başkonsolosu Muhammed El-Uteybi, Reuters Haber Ajansı'nın muhabirlerine konsolosluk binasının kapılarını açarak onları içeride gezdirdi ve Kaşıkçı'nın içeride bulunmadığını ispat etmeye çalıştı.

Yazının Devamı İçin Abone Olmalısınız

431. Sayı Kasım 2018