Sayı : 496   **
Ribat Dergisi Aralık 2016

İrfan Mektebi

Osman Nuri Topbaş

Huzurlu Bir Ailenin Temelleri

  • 09 Ekim 2017
  • 3104 Görüntülenme
  • 418. Sayı / 2017 Ekim
Yazıyı Dinle
0:00
0:00
Yazarın Diğer Yazıları
Osman Nuri Topbaş
Tüm Yazı Arşivi



İfade etmelidir ki, söz kesme ve nişan safhası, iki tarafın birbirine söz vermesinden ibarettir. Bu safha, nikâh safhası gibi değildir. İki taraf da birbirine mahremdir. Bu yüzden haram ve helâl hududuna dikkat etmek gerekir. Birbiriyle nişanlanmış, ancak nikâhı kıyılmamış iki tarafın, tenha yerlerde baş başa bulunmaları, lüzumundan fazla konuşmaları ve beraberlikleri uygun değildir.

 

İyi bilmek gerekir ki, milletler, erkekleri ile terakki eder; Fakat kadın bu terakkiyi tamamlar. Erkeksiz terakki olmadığı gibi, kadınsız terakki de noksandır. Kadının kemâli ile memleket yükselir; onun alçalması ile millet sukut eder. Tarihimiz bu hâlin en müşahhas misalidir.

 

 

Evlilik, İslâm’ın, üzerinde çok hassas bir şekilde durduğu maddî ve manevi iki yönlü ulvî bir müessesedir. Dolayısıyla bu ulvî müessesenin tesisi hususunda son derece ciddiyet ve dikkat sahibi olmak zaruridir. Aksi hâlde izdivacı basit bir beraberlikten ibaret zannederek oluşturulan aile yuvaları, arş-ı âlâyı titreten hâdiseler olarak ifade edilen yersiz boşanmalarla neticelenmektedir.

 

İslâm, aileye çok büyük bir ehemmiyet atfeder. Aileler cemiyetin tohumları mesabesindedir. Tarihî bir gerçektir ki; sağlam temeller üzerine inşa edilen aileler, cemiyet yapısını koruyup güzelleştirirken; bozuk münasebetlerle veya yanlış şekilde kurulmuş yuvalar cemiyeti çökertir.

Bu açıdan İslâm, koyduğu muhabbet ve hak ölçüleri itibarıyla mes’ud ve dengeli bir aile yapısı tesis eder. Yani aile ile huzur ve saadeti hedefler. Öyle ki:

“Kişinin cenneti evidir…” buyurulmuştur.

Böyle bir yüksek anlayış ve yapı da, elbette yüksek ölçü ve muhabbet üzerine meşru temeller ile mümkün olacağından İslâm, işe nikâh gibi ulvî bir ahitleşme ile başlar. Yani her iki tarafın Allah huzurunda birbirlerine Allah adına belirli sözleri vermelerini şart koşar. Eskilerin ifadesiyle: “Nikâhta keramet vardır.” denilmesi, mes’ud ve huzurlu bir ailenin tesisinde nikâhın ehemmiyeti için kafi bir ifadedir. Çünkü nikâh dışı beraberlikler, hem insan ruhu hem de cemiyet açısından sadece bir hüsran ve çöküştür.

Yazının Devamı İçin Abone Olmalısınız

418. Sayı Ekim 2017