Ticaret Ahlâkı , Osman Nuri Topbaş
Sayı : 497   **
Ribat Dergisi Aralık 2016

Ä°rfan Mektebi

Osman Nuri TopbaÅŸ

Ticaret Ahlâkı

  • 30 Nisan 2024
  • 104 Görüntülenme
  • 497. Sayı / 2024 Mayis



Dinin mevzuu ruhtur. Bedense, ruha yüktür. Din, bedene saadet ve rahatlık getirmek davasında değildir. Bilâkis ruhu bedene hâkim kılmak davasındadır. Ticaret, bir merhaleden sonra hırslarımıza gem vurmak olmalı ki, haddi aşıp dünya ve ahiret bedbahtı olmayalım. Tüccar vurguncu, kontrol organları hırsız ve rüşvetçilerle dolu bir cemiyet bünyesinde huzur aramak bir hayal olur.

Eğer bir mümin faizle iştigal ederse, ya malını veya imanını kaybeder. Fâsıkın ise, böyle yanlış yollara gittiğinde müstahak olduğu cezaya istihkâk kesbetsin diye malı ziyadeleşir. Yani o yol ona kârlı kılınır. Çünkü Cenab-ı Hakk, ihmal etmez, imhâl eder (mühlet verir). Böyleleri, maruz kalacakları ceza anına kadar bir mühlete nail olmuş olurlar.

Rasûlullâh (sav)buğday satan bir adama rastladı. Satıcıya:

"Nasıl satıyorsun? diye sordu. Adam da kendince anlattı. O esnada Rasûlullâh (sav)'e: Elini onun (buğdayın) içine daldır! diye vahy (işaret) edildi. Allah Rasûlü (sav)de elini daldırdı ve buğdayın ıslak olduğunu gördü. Bunun üzerine: İnsanların görmesi için ıslak olanı üst tarafına koysaydın ya! Aldatan bizden değildir." (Müslim, "İman", 164) buyurdu.

Hadis-i şerifte ifade edildiği üzere İslâm iktisadi sistemi, ticaretin temelini doğruluk ve dürüstlükle ferd ve cemiyete hizmet anlayışı üzerine kurmuştur.

Malın, üreticiden tüketiciye intikali demek olan ve sermaye kadar gayreti de gerektiren üstelik kâra kadar zarara da dönüşmek ihtimali bulunan ticari faaliyet, malın, fidesini artırdığı cihetle helâl kılınmış, hatta teşvik edilmiştir. Hazret-i Peygamber (sav)'in mübarek lisanından "Kazancın onda dokuzunun ticarette olduğu." hususunun ifade edilmiş bulunması düşünülürse, bu teşvikin derecesi daha kolay anlaşılabilir. Diğer taraftan İslâm inancının dayandığı beş temel amelî esasın hac ve zekât gibi en ehemmiyetli iki tanesi, zengin olan mümine mahsustur ki, bunlar da aynı zamanda meşru yoldan zengin olmanın teşviki mahiyetindedir. Hadis-i şerifte ifade buyurulan "Veren el alan elden üstündür." şeklinde verici olmaya yönlendiren hüküm de, bu istikamette değerlendirilebilir.

Bununla beraber mal ve serveti elde etmenin en önemli vasıtası olan ticarette "Her ümmetin bir fitnesi vardır. Benim ümmetimin fitnesi maldır." hadis-i şerifi akıldan çıkarılmamalıdır.

Zira ticaretteki para kazanma ihtirası, nefsin zebûnu olduğu korkunç handikaplardan biridir. Muhteris kimse, bir testiye benzer; karnı dolsa da ağzı kapanmaz. Hâlbuki bir testiye deryalar boşaltmaya kalksan, istiabından fazla ne alabilir? Yine muhteris, bir ocak, soba veya mangal gibidir ki, ona odun ve kömür gibi yakacaklar yığıldıkça, işbâ hâline gelip sönmez; bilakis alev ve harareti artar. Hazret-i Peygamber (sav),muhteris insanı şöyle ifade buyurur:

"Âdemoğlunun iki dere dolusu malı olsa bir üçüncüsünü ister. Âdemoğlunun içini/karnını topraktan başka bir şey dolduramaz." (Buhârî, "Rikâk", 10; Müslim, "Zekât", 116)

Bu düşkünlüğü dolayısıyla insanoğlunun ticarette yaptığı hile ve düzenbazlıkların haddi hesabı yoktur. Bu yüzden nice kavimler batmıştır. Yine de bu dünya akıllanmayan nice gaflet yolcularıyla doludur. Sınırsız zenginlikleri dolayısıyla infak, zekât ve muhtelif hayr-u hasenat ile fakir, garip, kimsesiz, dul, yetim ve muhtaçları gözetecekleri yerde onların haklarını bir vampir iştahıyla gasp edenler tarih boyu hiç eksik olmamıştır.

Dinin mevzuu ruhtur. Bedense, ruha yüktür. Din, bedene saadet ve rahatlık getirmek davasında değildir. Bilâkis ruhu bedene hâkim kılmak davasındadır. Ticaret, bir merhaleden sonra hırslarımıza gem vurmak olmalı ki, haddi aşıp dünya ve ahiret bedbahtı olmayalım. Tüccar vurguncu, kontrol organları hırsız ve rüşvetçilerle dolu bir cemiyet bünyesinde huzur aramak bir hayal olur.

Cenab-ı Hakk, Kur'an-ı Kerim'de kıyamete kadar gelecek ümmetlere ibret olması için Şuayb(as)'ın kavmi olan Medyen ve Eyke halklarının helâkinin, ticaret ahlâklarının son derecede bozulmuş olması sebebiyle olduğunu bildirmektedir

Yazının Devamı İçin Abone Olmalısınız

497. Sayı Mayis 2024