Ä°slam Aleminden
Siyonist işgal rejiminin Gazze'de sürdürdüğü korkunç katliamların, soykırım ve yıkımın üstünü örtmek amacıyla da yalancı medya organlarından etkili bir şekilde yararlanmaya çalışıyorlar. Öyle ki Gazze'de çocuklar insanların gözlerinin önünde açlıktan ölürken, ABD'nin ve siyonizmin güdümündeki medya organları Gazze'de kıtlık olmadığını ileri sürebildi. BM'ye bağlı UNRWA teşkilatı yetkililerinin, Refah sınır kapısında bekleyen ve Gazze'ye gıda yardımı sokmaya çalışan 6 bin civarında tırlarının olduğunu açıklamasına, gıda yetersizliği yüzünden Gazze'de yaşanan kriz hakkında her gün raporlar yayınlanmasına rağmen.
Yüce Allah, Kur'an-ı Kerim'de şöyle buyurur:
"Allah'a karşı yalan uydurandan ya da ayetlerini yalanlayandan daha zalim kim olabilir? Şüphesiz ki zalimler kurtuluşa eremezler. Onların hepsini bir araya toplayacağımız, sonra Allah'a ortak koşanlara: (Allah'tan ayrı ilah olduklarını) sandığınız ortaklarınız hani nerede? diyeceğimiz gün(ü düşün). Sonra: Rabbimiz olan Allah'a yemin olsun ki, biz Allah'a ortak koşanlar değildik, demekten başka bir kaçamak bulamazlar. Bak! Kendileri hakkında nasıl yalan söylediler ve (ilah olduklarını) uydurdukları şeyler nasıl yanlarından kayboldu." (Enam, 6/20-24)
İşte zalimlerin genel karakteri budur. Kendilerini tezkiye etmek, temize çıkarmak için sürekli yalana başvururlar. Öyle ki ahirette bile sorguya çekilecekleri zaman dünyada olduğu gibi yalan söylemenin işe yarayacağını ve söyleyecekleri yalanların kendilerini kurtaracağını zannederek yalan söylerler. Ama orada yalanları bir işe yaramayacaktır.
Ahirette yalanda ısrar etmeleri üzere Allah onların aleyhine, kendi kulaklarını, gözlerini ve derilerini şahit tutar. Bu konuda da Yüce Allah şöyle buyurmaktadır:
"Sonunda oraya vardıklarında kulakları, gözleri ve derileri yaptıkları hakkında aleyhlerine şahitlik eder. Derilerine: Bizim aleyhimize niye şahitlik ettiniz? derler. Onlar da derler ki: Bizi, her şeyi konuşturan Allah konuşturdu. Sizi ilk kez yaratan da O'dur ve O'na döndürülüyorsunuz. Siz kulaklarınızın, gözlerinizin ve derilerinizin aleyhinize şahitlik edeceğini (düşünüp onlardan) sakınmıyordunuz. Aksine yaptıklarınızın çoğunu Allah'ın bilmediğini sanıyordunuz. İşte Rabbiniz hakkında beslediğiniz bu zannınız sizi helake sürükledi ve böylece hüsrana uğrayanlardan oldunuz." (Fussilet, 41/20-23)
Bu konuda Kur'an-ı Kerim'de ayrıca şöyle bir bilgiye yer veriliyor:
"O gün dilleri, elleri ve ayakları yaptıkları hakkında aleyhlerine şahitlik eder." (Nur, 24/24)
Zalimlerin yalana bu kadar çok ihtiyaç duymalarının sebebi tabii ki doğruların hep aleyhlerine olmasıdır.
Dünyada kendilerinin aleyhlerine olan doğruların konuşulmasını engellemek ve sürekli kendi yalanlarıyla kamuoyunu yanıltmak için muhtelif araçlardan yararlanmışlardır. Günümüzde de bu konuda en çok işbirlikçi ve yalancı basından istifade ediyorlar.
Bundan yıllar önce Şam'da tanıştığım ve papaz olduktan sonra İslâm'ı seçerek İsrail Komis Duı Santos olan adını Hacı İsmail olarak değiştiren Brezilyalı Müslümanın aktardığı bir bilgiyi zulüm güçlerinin nasıl gerçekleri ters yüz ettiklerine örnek olarak dikkatinize sunmak istiyorum. Bu zat Şam'a gelmeden önce, babasının arkasına sığındığı sırada işgalci siyonist askerler tarafından öldürülen Muhammed Cemal ed-Durre adlı çocuğu Yahudi, onu öldürenleri de "Filistinli teröristler" olarak bildiğini söylemişti. Uluslararası siyonizme hizmet eden medya sadece ABD'de değil güneyiyle kuzeyiyle bütün Amerika kıtasındaki halklara olayı böyle yansıtmış ve işin aslını öğrenme imkânı olanlar bile yalana inanmıştı. Sonra da aynı medya organları söz konusu cinayette öldürülenin ve saldıranın kim olduğunu bilenleri kandırmak için böyle bir olayın hiç yaşanmadığını, tamamen kurgu olduğunu iddia etti
Yazının Devamı İçin Abone Olmalısınız
