Sayı : 495   **
Ribat Dergisi Aralık 2016

Sana İtikattan Soruyorlar ?

Prof. Dr. Ramazan Altıntaş

Meleklerle İletişim Kurmak Mümkün müdür ?

  • 06 Temmuz 2019
  • 6428 Görüntülenme
  • 439. Sayı / 2019 Temmuz



Meleklerle iletişim kurma inancına dayalı kült hareketleri, sekülerleşmiş topluluklardır. Yüce Allah’a sağlam bir itikat ve ubudiyet olmadan insanda manevi bir gelişme olmaz. Satanistlerde olduğu gibi meleklerle iletişim kurduğunu iddia eden bu guruplar, hak din olan İslam’ın helal ve haram sınırlarını ihlal ederek, ibadetlere yer vermeden hatta Yüce Allah’ı da devreden çıkararak “evrenden ya da bedenleşmiş melekten yardım isteyin” şeklinde telkinde bulunuyorlar. Bunun adına da meleklerle iletişim kurma diyorlar.

 

Kur’an’dan öğrendiğimize göre Allah yolunda yürüyen iyi kullara kıyamet gününe kadar meleklerin yardım etmesi konusunda hiçbir şüphemiz ve tereddüdümüz yoktur. Bu yardım bizim onlardan yardım talebimizden dolayı değil, Yüce Allah’tan yardım talebimizden dolayı olacaktır. Çünkü bunlar melekler bile olsa, bizim doğrudan Allah’tan başka varlıklardan yardım istememiz, şirktir. Yardım ancak Yüce Allah’tan istenir. Yüce Allah dilerse, bize yardım için; melekleri, başka insanları, rüzgârları, yağmuru ve tüm tabiat kuvvetlerini seferber edebilir. Bir de bu yardımı hak edebilmek için kullukta belli bir düzeyde olmak gerekir.

 

Son zamanlarda ülkemizde spritüal yaşam danışmanları ortaya çıktı. Hatta danışmanlığın ötesinde hem Türkiye’de ve hem de yurt dışında İslam’ı tehdit eden yeni kült (sapkın inanç-mezhep-tarikat) grupları oluşmaya başladı. Bu gruplardan birisi de “meleklerle iletişim” grubudur. Bunların temsilcileri “meleklerle iletişim kitapları, melek kartları, melek enerjisi” gibi materyallerle kamuoyuna mesajlarını iletiyorlar. Benim sorum şudur: “Meleklerle iletişim kurmak mümkün müdür?”

Bu soruya cevap vermeden önce, İslam inancına göre melek kelimesinin kökeni nedir? Meleklerin mahiyetleri nasıldır? Melekler insanlara yardım ederler mi? gibi sorular üzerinde duralım. İmanın altı esasından birisi, meleklerin varlığına inanmaktır. Meleklerin varlığına inanmak, Kur’an ve sünnetle sabittir. Kim meleklerin varlığını inkâr ederse, İslam’dan çıkmış olur. (Bkz.Bakara, 2/177, 285; Nisa, 4/176)

Melek kavramı sözlükte; “haberci, elçi, işi yerine getirme ve kuvvet” anlamlarına gelir. Tabiat olarak melekler, çeşitli şekillere kolayca girebilen nurdan yaratılmış latif (Bkz.Müslim “Zühd”, 10) ve iradeli varlıklardır. (Bkz.Bakara, 2/30) Bir yerden bir yere intikalde çok hızlıdırlar. (Bkz.Fâtır, 35/1; Meâric, 70/4) Meleklerde erkeklik ve dişilik yoktur. İhtiyaca göre Allah onları yaratır. Yemezler ve içmezler. Şehvet ve öfke gibi insani özelliklerden uzaktırlar. Allah’ın kendilerine emrettiği şeylere asla isyan etmezler. Sürekli tespih ve zikir halinde hareket ederler. (Bkz.En’âm, 6/9; Hud, 11/69-81; Hıcr, 15/8; Fâtır, 35/1; Zuhruf, 43/19; Necm, 53/27; Tahrim, 66/6; Meâric, 70/4) Ayrıca melekler farklı forumlara bürünebilme özelliklerine sahiptirler. Meselâ Cebrâil ve azap melekleri asli hüviyetlerinin dışında Hz. Meryem, Hz. İbrahim (as) ve Hz. Muhammed (sav)’e “insan” şeklinde görünmüşlerdir. (Bkz.Meryem, 19/16–17; Hud, 11/69-81)

Kur’an ve sünnette meleklerin tam olarak sayılarından bahsedilmemekle birlikte bazı meleklerden ve görevlerinden söz edilmektedir. Bunlar arasında insanla ilişkili dört büyük melek de yer alır. İlkini “Cebrail” oluşturur. Bu isim yerine göre bazen ruhu’l-kudüs, bazen rûhu’l-emîn, bazen de ruh olarak geçer. (Bkz.Bakara, 2/87, 253; Maide, 5/110) Cebrail’in görevi, Allah’la peygamberler arasında vahiy getirmek suretiyle elçilik yapmaktır. (Bkz.Bakara, 2/297; Tahrim, 66/4) Azrail ismi Kur’an’da geçmemektedir. Onun yerine “ölüm meleği” geçer. Adı üzerinde görevi, insanların canını almaktır. (Bkz.Secde, 32/11) Yine Kur’an’da ismi geçmemekle birlikte Müslüman inancında sûr’a üfleyecek olan İsrafil isimli bir melekten bahsedilir. Bu meleğin görevi, ilk sûr’ayı üfleyince Allah’ın diledikleri müstesna yer ve gökte bulunan kimselerin hepsi ölür, ikinci sûr’ayı üfleyince de herkes kabirlerinden kalkar. (Bkz.Zümer, 39/68) Bir de tabiat olaylarından sorumlu olan Mikâil isimli bir melek vardır. (Bkz.Bakara, 2/98) Bu dört büyük meleğin dışında Kur’an’da “savaşta mü’minlere yardım eden (Bkz.Âl-i İmrân, 3/124–125), Allah’ın azap ve müjdesini yerine getiren (Bkz.Hud, 11/69-74, 81 ), insanların yaptıklarını kaydeden (Bkz.Kâf, 50/17-18), koruyucu olan (Bkz.Cin, 72/27-28; En’âm, 6/61; Ra’d, 13/11) ve mü’minler için istiğfarda bulunan (Bkz.Ahzap, 33/43) melekler vardır.” Bunlardan ayrı olarak Kur’an’da kendilerine “zebani” ismi verilen cehennemde görevli bir takım meleklerden de bahsedilir. (Bkz.Müddessir, 74/30–31; Alak 96/18; Tahrim, 66/6)

Yazının Devamı İçin Abone Olmalısınız

439. Sayı Temmuz 2019