Sayı : 496   **
Ribat Dergisi Aralık 2016

Kur'an'ın Yeminleri : Andolsun ki..

Prof. Dr. Ali Akpınar

Sema ve Yıldıza And Olsun! Herkes Gözetim ve Denetim Altındadır

  • 07 Ağustos 2021
  • 838 Görüntülenme
  • 464. Sayı / 2021 Ağustos



Kur’an’ın hikmetleri, insanın içine işler, yüreğini hoplatır, aklını harekete geçirir. Yıldızın ışığıyla karanlığı delip geçtiği, gözü şenlendirdiği, gönüllere inşirah verdiği gibi. Vahiy, insanı yüceliklere taşımak için semalardan yere iner. İnsana düşen, yücelerden gelen ve insana elini uzatan vahye gözünü ve gönlünü açması, ona sımsıkı sarılması ve uzanan o eli tutmasıdır.

 

O, düzenli, planlı, programlı çalışan semaları ve onları dolduran yıldız ve gezegenleri bırakmayan Yüce Allah, seni bırakır mı ey Peygamber ve ey insan? Elbette bırakmaz, ne vahiysiz bırakır, ne kontrolsüz bırakır, ne yardım ve ikramsız bırakır. Onun için ilk insanı ilk peygamberi olarak görevlendirmiş ve ilk kitabını ona vermiştir. İnsanlığın üzerinden maddî rızıkları hiç eksik etmediği gibi manevî rızıkları da hiç eksik etmemiştir.

 

وَالسَّمَاءِ وَالطَّارِقِ وَمَا أَدْرَاكَ مَا الطَّارِقُ النَّجْمُ الثَّاقِبُ إِنْ كُلُّ نَفْسٍ لَمَّا عَلَيْهَا حَافِظٌ

“Göğe ve gece ortaya çıkan yıldıza and olsun. Gece ortaya çıkanın ne olduğunu sen bilir misin? O, ışığıyla karanlığı delen yıldızdır. Üzerinde gözetici olmayan kimse yoktur.” (Târık, 86/1-4)

Yüce Rabbimiz, semâya yemin ederek hem o eşsiz bir esere dikkatleri çekmekte, hem de insanı yüceliklere davet etmektedir. Semâ, maddî manevî her türlü yüksekliğe, güneş, ay, yıldız, gezegen, burçlar, hava, bulut ve hür türlü yağışa ve o yağışlar sayesinde varlıklarını sürdüren canlılara delalet eder.

Târık, sesli vurmak anlamına gelir. Ayakla vurulduğu için yola da tarîk denmiştir. Târık, geceleyin gelip kapı çalan misafir; ışığıyla karanlığı delip geçen ve onu aydınlatan, sabaha doğru doğan sabah yıldızıdır. Bununla kastedilen Zühal yıldızı yahut Süreyya yıldızı yahut genel olarak tüm saçtığı ışıkla karanlığı delip geçen parlak ve yükseklerde doğan yıldızlardır.

Bu ayetler indiğinde, Allah’ın son elçisine de vahiy inmeye başlamıştı. Bir gece karanlığında inen vahiyle Allah Rasülünün ve kâinatın karanlıkları son bulmuş, ortalık apaydınlık olmuştu. Son Peygamberin gelişi ve onun insanlığa sunduğu vahyin nuru karanlıkları delip geçmiş ve insanlığın gündemine oturmuştu. İnsanlar, gece karanlıklarında yıldızlarla yollarını buldukları, gözlerini dinlendirip gönüllerini rahatlattıkları gibi; birer yıldız mesabesinde olan Kur’an nurlarıyla da doğru yolu bulabilmekte, gönülleri ve beyinleri imanla aydınlanıp inşirah bulmaktadır. Gerçekten de Kur’an’ın hikmetleri, insanın içine işler, yüreğini hoplatır, aklını harekete geçirir. Yıldızın ışığıyla karanlığı delip geçtiği, gözü şenlendirdiği, gönüllere inşirah verdiği gibi. Vahiy, insanı yüceliklere taşımak için semalardan yere iner. İnsana düşen, yücelerden gelen ve insana elini uzatan vahye gözünü ve gönlünü açması, ona sımsıkı sarılması ve uzanan o eli tutmasıdır.

Yazının Devamı İçin Abone Olmalısınız

464. Sayı Ağustos 2021