Sayı : 496   **
Ribat Dergisi Aralık 2016

İslam Aleminden

Ahmet Varol

Lübnan'da Siyasi ve Ekonomik Kriz

  • 07 Ağustos 2021
  • 724 Görüntülenme
  • 464. Sayı / 2021 Ağustos



Lübnan toplumu dini ve etnik çeşitliliğe sahip. Bu çeşitlilik, küresel emperyalizmin fitne politikalarını etkin bir şekilde devreye sokmasından önce pek sorun oluşturmuyordu. Ama emperyalizmin fitne temelli politikalarının doğurduğu sosyal şartlardan dolayı siyasette de söz konusu çeşitlilikle ilgili dengelerin gözetilmesi gerekiyor.

 

Lübnan, zor bir dönemden geçiyor. Ekonomisi gittikçe kötüleşiyor. Lübnan lirası yabancı kurlar karşısında sürekli değer kaybediyor. Bu da halkın satın alma gücünün sürekli düşmesine neden oluyor. Çünkü halkın gelirleri Lübnan lirası üzerinden ve ücretlerindeki artış paranın değerindeki düşmeyi karşılamıyor.

 

 

 

Lübnan uzun yıllar süren iç savaştan dolayı büyük bir yıpranma ve yıkıma maruz kalmıştı. İç savaşa son verilmesi ve siyasi istikrarın sağlanması için 1989’da imzalanan Taif Anlaşması’nın ardından başlayan süreçte ülkenin yeniden yapılanması için yoğun bir faaliyet yürütüldü. Ancak kendi ulusal imkânları ve bütçesi yıllar süren iç savaş sebebiyle büyük bir yıkım yaşamış ülkeyi yeniden yapılandırmaya ve imara yetecek miktarda değildi. Dolayısıyla dış borçlardan yararlanmak zorunda kaldı. Ancak bu dış borçlar bir yandan da ülkenin sırtında ekonomik bir kambur oluşturdu. Buna rağmen siyasi istikrarın sürdüğü dönemde yine de tekerlek bir şekilde dönmeye devam ediyordu.

Ama bazı karanlık güçlerin çomak sokmaları ve özellikle de uzlaşma sürecinde başbakanlık koltuğuna oturtulmuş olan Refik El-Hariri’nin, Suriye’deki Baas rejiminin istihbaratı tarafından gerçekleştirildiği ileri sürülen bir suikastla öldürülmesi ülkede siyasi istikrarın yeniden bozulmasına, işlerin daha da çetrefil hale gelmesine ve ekonominin gittikçe kötüleşmesine neden oldu. İşte bu istikrarsızlık ve kriz son yıllarda iyice kendini belli ettiğinden, ülkede sürekli çalkantılar yaşanıyor. Gidişata hâkim olabilecek eli güçlü bir ittifak hükümeti kurulamıyor. Kurulan koalisyon hükümetleri uzun süreli olamıyor. Biz de bu ayki yazımızda, bu sıralarda ciddi sıkıntılarla karşı karşıya olan ve geniş çaplı sosyal patlamanın eşiğine gelen Lübnan’da son üç yıl içinde yaşanan siyasi gelişmelerin ve çalkantıların genel bir değerlendirmesini yapmak istiyoruz.

Lübnan'da 6 Mayıs 2018'de gerçekleştirilen genel seçimlerin üzerinden dokuz aya yakın bir süre geçtikten sonra 31 Ocak 2019'da yeni hükümet konusunda anlaşma sağlandı. Yeni hükümette başbakanlık, öldürülen eski başbakan Refik El-Hariri’nin kurmuş olduğu Müstakbel (Gelecek) Partisi'nin genel başkanı ve Refik El-Hariri’nin de oğlu Sa'd El-Hariri'ye verildi. Onun partisine de beş bakanlık verildi. İkisi de Şii partisi olan Hizb ve Emel partilerine üçer bakanlık verildi. Ayrıca Hizb'e yakın tavırlarıyla öne çıkan Sünni kökenli bir bağımsız milletvekiline de bakanlık verildi. Böylece Hizb - Emel ittifakı hükümette yedi bakanlık elde etmiş oldu. Bunların yanı sıra bu ittifakla işbirliği içinde olan bazı Hıristiyan partileri de bakanlıklar aldılar. Böylece Lübnan'da geniş tabanlı bir hükümet kurulmuş oldu. Ancak bu hükümette zıtların bir araya getirilmesine çalışıldı.

Ne var ki aradan fazla zaman geçmeden ülkede yaşanan birtakım ekonomik sıkıntılar ve iletişime getirilen yeni vergiler özellikle de whatsappta sesli görüşmenin paralı hale getirilmesi halkın meydanlara çıkmasına, hükümetin istifasını talep etmesine neden oldu.

Zaten istikrarsız bir siyasi yapıya sahip olan Lübnan'da, hükümetin kurulması ancak uzun pazarlıkların sonunda mümkün olabilmişti. Bu hükümetin gitmesinin ülkeyi bir kaosa sürükleyeceğini düşünenler hükümetin istifa etmemesi, halkla anlaşma yapılması için fakirleri zorlayan vergilerin kaldırılması ve yeni vergiler konmaması çağrısında bulundular. Fakat ağır bir borç yükü altında olan Lübnan'ın ulusal gelirlerle borçlarının faizlerini bile ödemesi çok zor görünürken, dış destek olmadan nasıl belini doğrultacağı, halkına nasıl bir müreffeh hayat sunabileceği de ülkenin yönetimine ortak olan bütün siyasi oluşumların liderlerini düşündüren bir konuydu.

Yazının Devamı İçin Abone Olmalısınız

464. Sayı Ağustos 2021