Sayı : 496   **
Ribat Dergisi Aralık 2016

Kur'an'ın Yeminleri : Andolsun ki..

Prof. Dr. Ali Akpınar

Kuşluk Vaktine ve Geceye Andolsun! Rabbin Seni Ne Terk Etti Ne De Sana Kızdı!

  • 05 Temmuz 2021
  • 896 Görüntülenme
  • 463. Sayı / 2021 Temmuz



Elbette kısa bir sürede olsa vahyin gelmeyişi, Hz. Peygamberi mahzun etmişti. Zira vahiyle aydınlanan hayatı, sanki yeniden karanlığa bürünmüştü. İşte tam da bu fetret-i vahiy karanlığından sonra bu sure geldi. Hem de aydınlığa yemin ederek geldi. Surede hem aydınlığa yemin edildi hem karanlığa. Hem kuşluğun apaydınlık vaktine dikkat çekildi, hem de gecenin dinginlik anına. Karanlık vahyin kesildiği süre, aydınlık ise vahiyle yeniden aydınlanan süre idi.

 

 

Karanlık gecelerin ardından aydınlık gündüzler gelecektir. Karanlığın ardından güneşler doğacaktır. Her zorlukla beraber kolaylıklar vardır. Her yokuşun bir inişi vardır. Azim ve kararlılıkla yola devam edilirse zorlu yokuşlardan sonra düze çıkılacaktır. Aslında yaşanılan gece karanlığı, doğacak olan güneşlerin habercisidir. Müslümanların ihmalkârlıkları sebebiyle yaşadıkları sıkıntılı günler de izzetli yarınların müjdesidir.

 

 

وَالضُّحَى وَاللَّيْلِ إِذَا سَجَىمَا وَدَّعَكَ رَبُّكَ وَمَا قَلَى

وَلَلْآخِرَةُ خَيْرٌ لَكَ مِنْ الْأُولَىوَلَسَوْفَ يُعْطِيكَ رَبُّكَ فَتَرْضَى

“Kuşluk vaktine and olsun! Kararıp sükuna erdiği zaman geceye and olsun ki!

Rabbin seni ne bıraktı ve ne de sana darıldı.

Doğrusu ahiret senin için dünyadan daha hayırlıdır.

Rabbin şüphesiz sana verecek ve sen de hoşnut olacaksın.” (Duhâ, 93/1-5)

Allah Rasülü, peygamberlikle görevlendirilmiş, kendisine vahiy gelmeye başlamıştı. Hikmet ve imtihanın gereği olarak bir ara vahiy kesilmişti. Bu süre kaynaklarda 3, 12, 15, 25 veya 40 gün olarak belirtilmiştir. Yüce Allah bu vesileyle, vahyi dilediği zaman dilediği kimselere indirme yetkisinin tamamen kendisine ait olduğunu hatırlatmak istemişti. Bu şekilde müminler vahyi özleyecekler, kesintiden sonra onun kıymetini daha iyi bir şekilde anlayıp ona sımsıkı sarılacaklardı. Çünkü vahyin ne zaman ve ne şekilde, hangi muhteva ile ineceğine Yüce Allah karar verirdi: “Allah bir insanla ancak vahiy suretiyle veya perde arkasından konuşur, yahut bir elçi gönderir; izniyle, dilediğini vahyeder. Doğrusu O yücedir, hüküm ve hikmet sahibidir.” (Şûrâ, 42/51)Melekler ve Cebrail o gecede Rablerinin izniyle her türlü iş için inerler.” (Kadr, 97/4) “Allah'ın izni olmadan hiçbir peygamber bir ayet getiremez. Her şeyin vakti ve süresi yazılıdır.” (Ra’d , 13/38; Ğâfir, 40/78) Bir defasında Peygamberimiz vahiy meleği Cebrail’e, Bizi daha sık ziyaret etmekten seni alıkoyan nedir diye sormuştu da o şöyle cevap vermişti: “Biz ancak Rabbinin buyruğu ile ineriz, geçmişimizi geleceğimizi ve ikisinin arasındakileri bilmek O'na mahsustur. Rabbin unutkan değildir. (Meryem, 19/64)

Vahyin kesildiği bu süreye “fetret-i vahiy” denmiştir. Elbette kısa bir sürede olsa vahyin gelmeyişi, Hz. Peygamberi mahzun etmişti. Zira vahiyle aydınlanan hayatı, sanki yeniden karanlığa bürünmüştü. İşte tam da bu fetret-i vahiy karanlığından sonra bu sure geldi. Hem de aydınlığa yemin ederek geldi. Surede hem aydınlığa yemin edildi hem karanlığa. Hem kuşluğun apaydınlık vaktine dikkat çekildi, hem de gecenin dinginlik anına. Karanlık vahyin kesildiği süre, aydınlık ise vahiyle yeniden aydınlanan süre idi.

“Kuşluk vaktine and olsun!” (Duhâ, 93/1) Kuşluk vakti aydınlığı, fecrin alaca karanlığının tamamen sona erdiği ve her yerin gün yüzüne çıktığı apaydınlık bir dönemdir. Kuşluk vaktinin ardında upuzun bir gün aydınlığı vardır. Artık karanlıklar son bulmuş, sonrası vahiy güneşinin ışığında hep aydınlık olacaktı.

“Kararıp sükuna erdiği zaman geceye and olsun ki!” (Duhâ, 93/2) Aydınlığın kıymetinin bilinmesi için gece karanlığına da ihtiyaç vardır. Zira eşya zıddı ile bilinir. Aydınlık karanlık, gündüz gece, sabah akşam, tek çift, erkek dişi, iyi kötü, artı eksi, hayat ölüm vb pek çok şeyin varlığı ve kıymeti zıddıyla anlaşılır.

Yazının Devamı İçin Abone Olmalısınız

463. Sayı Temmuz 2021