Sayı : 495   **
Ribat Dergisi Aralık 2016

Kardeş Ayetler

Prof. Dr. Ali Akpınar

|||. Ayet : Kitabın Ayetleri

  • 06 Ağustos 2018
  • 2125 Görüntülenme
  • 428. Sayı / 2018 Ağustos
Yazıyı Dinle
0:00
0:00
Yazarın Diğer Yazıları
Prof. Dr. Ali Akpınar
Tüm Yazı Arşivi



Yüce Rabbimiz, ayetlerinde önce Kur’an’ı zikrediyor, sonra insanın yaratılışını haber veriyor. Bu ne muhteşem nimet ki hayat düsturunu insan hazır buluyor. Ey insan! Önce düsturun, sonra sen! İşte düsturun ve işte sen! Bu düstura bağlı kaldığın sürece değerli ve huzurlu olacaksın, mesajı veriliyor.

 

Ayet Kur’an’ın inişinin bir kısım hissî mucizeler gerçekleştirmek için olmadığını belirtiyor. Evet, Kur’an hissî mucizeler için değil, olağanüstü manevî değişimler için gelmiştir. O, ölü ruhları diriltmek için, katı kalpleri yumuşatmak için, selîm akılları harekete geçirmek için, pasif kimseleri kıyama kaldırmak için gelmiştir.

 

 

Elbette ayet denince aklımıza Kutsal Kitabımızın cümleleri gelir. Onlar ayettir. Her bir ayet bizi O’na götürür, götürmelidir. Bize O’nu hatırlatır, O’na götürür, O’nun ölçüleri doğrultusunda bir hayatın adamı olursa ayet olur okuduklarımız. Nitekim inkârcı-müşrikler-münafıklar bu Kur’an cümlelerini dinliyorlar, okuyorlar ve fakat inanmıyorlardı. Yani onlar için ayet olmuyordu o cümleler.

 

Yüce Rabbimizin bir ismi olan Rahman, aynı zamanda Kur’an’da bir surenin adıdır. Sure şu ayetlerle başlar: “Rahman. Öğretti Kur’an. Yarattı İnsan. Öğretti ona beyân.” (Rahman, 55/1-4)

Yüce Rabbimizin, Kur’an, İnsan ve Beyân nimetlerine dikkat çekerken Rahmân ismi ile başlaması ne kadar anlamlıdır! Rahman, Yüce Allah’ın iyilik ve nimet, rahmet ve merhamet kaynağı oluşunu ifade eder. Evet, kâinatta var olan her şey O'nun rahmeti sayesinde var olup varlıklarını sürdürürler. Dünya ve ahiretteki tüm hayır ve güzellikler, O’nun rahmetinin göstergeleridir. O, dünyada inanan inanmayan herkese rahmet eder, Ahirette ise sadece inananlara merhamet edecektir.

Ayette geçen beyan insanın kendini, iç dünyasını, duygu ve anlayışını başkalarına anlatabilmesini sağlayan konuşma ve dili kullanma yeteneğidir. (Elmalılı, Hak Dini, VII, 4661-4663; İbn Aşûr, Tefsîru't-Tahrîr, XXVII, 232.) Konuşma ve açıklama yetisi, insanı diğer varlıklardan ayıran en temel iki husustur. Bu iki hususun ardında akıl, şuur, idrak ve fehim gibi insanı insan yapan özellikler vardır. Beyan gücüyle, insanın içinde gizli ve örtülü manalar hayat bulur. (İbn Manzur, Lisânü'l-Arab B-y-n Maddesi; Zemahşerî, el-Keşşâf, IV, 443; Mevdûdî, Tefhîm, VI, 66.)

Ayetlerden anlıyoruz ki Kur’an’ın inişi, insanın yaratılışı ve ona beyanın öğretilişi, Rabbimizin rahmetinin en büyük tecellisi. Zira insan, kâinatın en şerefli varlığı, ona bu şerefi kazandıran ve bu şerefte tutan Kur’an’ın ona gelişi. Ancak Kur’an beyan ile anlaşılmalı ve anlatılmalı ki iniş gayesi gerçekleşsin.

Yazının Devamı İçin Abone Olmalısınız

428. Sayı Ağustos 2018