Sayı : 496   **
Ribat Dergisi Aralık 2016

İktibas

Yusuf Kaplan

Medeniyet Tasavvurunuz Yoksa, Yok Olmaktan Kurtulamazsınız

  • 05 Temmuz 2017
  • 1934 Görüntülenme
  • 415. Sayı / 2017 Temmuz



Eğer bir medeniyet tasavvuruna sahipseniz, hakikat tasavvuruna da, dolayısıyla Yaratıcı, insan, âlem, ilim, fikir, sanat, siyaset, iktisat... ezcümle tarih tasavvuruna da sahipsiniz, demektir. Bizim içselleştirdiğimiz, hayatın her alanına yansıtabileceğimiz bir medeniyet tasavvurumuz yok. Fikrî temelleri iyi atılmış bir medeniyet tasavvurumuz olmadığı için, medeniyet dinamiklerimizden beslenen bir eğitim sistemimiz de yok.

 

 

Medeniyet tasavvuruna sahip toplumlar, hem kendilerini hem de içinde yaşadıkları dünyayı iyi tanırlar; korkularla değil umutlarla yaşarlar; o yüzden yalnızca içinde yaşadıkları çağa hapsolmazlar; çağrılarının hem başka çağlarla ve çağrılarla buluşmasını sağlarlar hem de bütün çağlardan ve çağrılardan devşirdikleri hakikatleri kendilerine maletmesini ve insanlığa armağan etmesini iyi bilirler.

 

Kendi tarihimizi biliyor muyuz?

Hayır!

Niçin?

Tarih bilincimiz linç edildiği için.

Kendimizi tanıyor muyuz, peki?

Hayır!

Dahası, kendimizi tanımadığımızın farkında mıyız?

Hayır!

Sorular da, cevaplar da ürpertici!

Bir toplumun kendi tarihini bilememesi, kendini tanımadığını bile idrak edememesi, o toplumun bir varoluş sorunu yaşadığının ürpertici bir göstergesi!

Kendi tarihini bilemeyen, kendini tanıyamayan bir toplumun, insanlığa bir şey verebilmesi mümkün mü?

O yüzden yüzyıldır, tarih yapmıyoruz, Batılıların yaptığı tarihte tatil yapıyoruz yalnızca, diyorum ya!

Sorduğum soruların cevabı şu yakıcı soruda gizli: Tarihimizi nasıl yazıyoruz? Neye göre, kime göre, kimin, kimlerin bakış açılarına göre yazıyoruz kendi tarihimizi? Batılı perspektiflere göre!

Niçin?

Bir tarih felsefemiz olmadığı için: Bir tarih felsefeniz yoksa, kendi tarihinizi bile yazamazsınız!

Tarih felsefesi, tarihin usulünü verir bize: Tarihe nasıl bakacağımızın ve akacağımızın, hem dün tarihi nasıl yaptığımızın, hem de bugün ve yarın tarihi yeniden bizim nasıl yapabileceğimizin yol haritalarını çizer.

Tarih felsefesi, dünya tasavvurunun çocuğudur. Dünya tasavvuru, medeniyet tasavvurunun bağrında yeşerir. Bir medeniyet tasavvurunuz varsa, dünya tasavvurunuz da var, demektir.

Yazının Devamı İçin Abone Olmalısınız

415. Sayı Temmuz 2017