Sayı : 495   **
Ribat Dergisi Aralık 2016

Editörden

Ribat Dergisi Editör

Değerli Okuyucularımız

  • 06 Mayıs 2021
  • 871 Görüntülenme
  • 461. Sayı / 2021 Mayıs

Dünyanın küçüldüğü, bilimin ve teknolojinin hızla arttığı, gençlerin ilgisini dağıtan, çok olumsuz unsurların çoğaldığı günümüzde; gençleri yetiştirmek ve eğitmek, hem zor, hem de önemli bir hale gelmiştir. Aile ocağının gençlik için ne derece önemli olduğu, yapılan araştırmalar sonucunda ortaya konulan ve herkesin kabul ettiği bir gerçektir. Bebeklik çağından itibaren, çocukluk yıllarının da bu kurum içinde gelişmesi, aile müessesesine ayrı bir önem kazandırmaktadır.

“Ağaç yaşken eğilir” atasözü yerinde ve zamanında yapılması gereken eğitimin önemini dile getirmektedir. Zira bir boya ile ilk defa boyanmış bir yün, boyanın rengini öyle sağlam bir tarzda emer ve alır ki; onu artık ikinci defa başka bir renge boyamak kolay olmaz. Bir yaş ağaç bükülerek kolayca çember haline getirilebilir, fakat kuruduktan sonra bu çemberi düzeltmek ve ağacı eski haline getirmek istersek kırılır. Tıpkı bunun gibi ilk izlenimleri insan ruhunda öyle sağlam, kuvvetli ve derin tesirler bırakır ki, onları beyinden söküp atmak adeta imkansızlaşır. Gençlik dönemi böylesine bir önem taşıdığı için, bu yıllarda alınan din eğitimi de kişiyi hayatı boyunca etkilemekte, onun duygu ve düşüncelerine, tutum ve davranışlarına yön vermektedir.

Gençlik yılları üzerine araştırmalar yapanlar, çocukluk çağında dini konulara ilginin yüksek olmasına rağmen, sağlıklı bir yönlendirme olmazsa zamanla azaldığını, gittikçe daha az öğrenme isteği duyulduğunu sonunda inkar edici bir tutuma dahi dönebildiğini ortaya koymuştur. Hangi yönden bakılırsa bakılsın, ilk çocukluk yıllarının önemi ortadadır. Bu yaşlarda çocuğun dini duyguları uyandığından, ona verilen eğitim biçimi daha sonraki yıllarda çocuğun inanç, tutum ve davranışlarını da etkilemektedir. Genel kanaate göre, çocukların çevrelerinden bu denli etkilenmeleri, zihni yapılarının kendilerine verilen her şeyi kabullenmeye gayet elverişli olduğundandır.

Gençliğin dini eğitimindeki en büyük görev, hiç şüphesiz anne babaya düşmektedir. Eğer anne baba bu hususta hazırlıklı iselerler, üzerlerine düşeni hakkıyla yapacaklar ve ciddi bir problem yaşamayacaklardır. Eğer bu konuda bilgisiz ve hazırlıksız iseler hem kendileri, hem de gencin geleceği açısından büyük sıkıntılarla karşılaşacaklardır. Çünkü günümüzde milletler ve devletler, medeniyet ve hakimiyet yarışı içindedir. Bu yarışta kullandıkları en etkili araç eğitimdir. Eğer bugün tembel, rüşvetçi, sarhoş, hırsız ve hain insanlar varsa bunlar dünkü çocukların ihmal edilişinden, dini eğitimden yoksun yetiştirilmelerindendir.

Mütedeyyin ailelerimizin eğitim tezgâhından geçen gençlerimizin yaşadıkları bir diğer problem ise şahsiyet ve kimliklerini pek çok yerde özgürce ortaya koyamamalarıdır. İçinde yetişmiş oldukları sosyal çevreden ayrıldıklarında, sahip oldukları değerleri de geri de bırakıyorlar. Ardından bu gençler adeta dinin bütün emir ve yasaklarını geride bırakıyorlar. Sınırlarını koruyamaz hale geliyorlar. Daha doğrusu kendilerini günahlara karşı koruyacak hiç bir sınır tanımıyor, bir uçtan diğer bir uca sert bir savrulma yaşıyorlar.

Dindar ailelerimiz, cemaat, vakıf ve tarikatlarımız verdikleri ya da vermeye çalıştıkları din eğitimiyle ilgili olarak kendilerini mutlaka yenilemelidirler. Allah'ın insanların mutluluğu için göndermiş olduğu son dini İslam, evrenseldir ve yenilenmeye ihtiyacı yoktur. Fakat aynı oranda kesin bir şey daha var ki, o da din eğitimi metotlarımızın reforma ihtiyaç duymasıdır. Geleneksel dini öğüt diliyle ve din eğitimi metotları ile modern dünyaya model olacak, model şahsiyetler yetiştirmek mümkün gözükmemekte. Başta ailelerimiz, sonra vakıf, dernek ve cemaatlerimiz ve bu konuda uzmanlaşmış bütün akademisyenler bu konu üzerinde mutlaka yeni fikirler ortaya koymalıdırlar.

Bu gün maalesef Müslümanların yaşadığı en önemli problemlerden biri de gençliğine sahip çıkamaması ve gençliğin dini değerlere ve ilimlere ilgisizliğidir. Bu sayımızda siz değerli okurlarımızın huzuruna gençliğin din eğitimine ve dini ilimlere ilgisine vesile olması ümit ve duasıyla “Dini İlimler ve Gençlik” dosyasıyla çıkıyoruz.

Makaleleriyle huzurlarınızda olmamıza vesile olan bütün değerli yazarlarımıza en kalbi teşekkürlerimizi arz ediyoruz. Siz değerli okurlarımızı, gençliğimizi dini değerlere ve ilimlere yönlendirecek doğru bilgiler edinmek için dergimizi baştan sona okumaya davet ediyoruz.

461. Sayı Mayıs 2021