Sayı : 496   **
Ribat Dergisi Aralık 2016

Sosyal Doku

Nureddin Yıldız

Gençlerin Derdi Yeni Değil

  • 06 Mayıs 2021
  • 896 Görüntülenme
  • 461. Sayı / 2021 Mayıs
Yazarın Diğer Yazıları
Nureddin Yıldız
Tüm Yazı Arşivi



Gençlerin sıkıntılarını yokuşa süren en önemli etkenler arasında anne babaların sabırsızlığı, aşırı idealist davranmaları, sözle ve talimatla ıslah etme arzuları, sözlü ve dayaklı ceza yöntemleri tercih etmeleri yadsınamaz. Ebeveynin bu tür davranışları, gençleri servisinden önce ehil olmayanı tarafından kurcalanmış bir teknik alet durumuna düşürmektedir.

 

 

Anne babalar, öncelikle Âdem’in iki çocuğu olayını unutmamalıdırlar. Ne kadar titiz davranılırsa davranılsın, önümüzde kader olarak yazılmış bulunan bir imtihan dönemi bulunacaktır. Anne babalar, kendi dönemlerine kıyas ederek veya çocuk üzerindeki yatırımlarından yola çıkarak, istedikleri kıvamda bir genç görmeyi arzu edebilirler. Bu arzunun gerçekleşmesi ise onların elinde değildir. En iyi için yatırım yapar, elinden geleni değerlendirirlerse imtihan denebilecek bir merhaleyi kazanma yoluna girmiş olurlar.

 

Kur’an’ımızın bize verdiği Âdem’in iki çocuğuna ait örnekten yola çıktığımızda şu gerçekle yüz yüze geliriz: Şu koca dünyada iki elin parmaklarını dolduramayacak kadar az insanın bulunduğu bir zamanda da iki kardeş anlaşamamış, biri diğerine zulmetmiştir.

İki gencin anlaşamaması, gençlerin ebeveynlerine ters düşmesi günümüzün meselesi değildir. Tarih kadar eski, insan kadar köklü bir sorun olarak durur gençlerin sorunları.

Gençlerin sorunları üzerinde iz sürüldüğünde görülecektir ki bu bir aile sorunu, eğitim sorunu, devletin siyaset sorunu olduğu kadar gencin kendisiyle de yaşadığı bir sorundur. Sorun bir fakirlik, zenginlik sorunu da değildir.

Zengin kadar fakir çocuk da sorun yaşıyor. Bazı sorunlarda ortak oldukları noktalar bulunmakla beraber, zenginin kendine göre, fakirin de kendine göre bir sorun yumağı vardır.

Daha da acayip olanı, çoğu gencin ızdırabını dindirmek için müdahale edecek birinin, o gençten ne sorunu bulunduğuna dair alabileceği bir cevabı da olmayışıdır. Gençler, bağırdıkları kadar belge çıkaramazlar. Öyle olur ki bağırmış olmak için bağırır, küsmüş olmak için küserler. Kimsenin onları anlamadığını söylerler; ama bir şey anlatmazlar veya anlatamazlar.

Anne babalarının anlayışsızlıklarını şikâyet ederler; fakat anlayış göstermezler. Sessiz kalarak, protesto ederek ses getirmeye çalışırlar. Kimi saçını başını dağıtarak, kimi uyumayarak, kimi üstünü başını dağıtarak rahatlamaya çalışır. Adına “gençlik” denen sürecin geneli bu tür sıkıntılarla yoğun olarak geçmektedir.

Yazının Devamı İçin Abone Olmalısınız

461. Sayı Mayıs 2021