Sayı : 496   **
Ribat Dergisi Aralık 2016

Misafir Kalem

Asuman Düzgün

Eğitimde Rol Modelin Etkisi

  • 06 Eylül 2019
  • 1539 Görüntülenme
  • 441. Sayı / 2019 Eylül
Yazıyı Dinle
0:00
0:00
Yazarın Diğer Yazıları
Asuman Düzgün
Tüm Yazı Arşivi



Çocukların kendi içlerinde bir anlam dünyası oluştururken arının çiçek polenlerini işlemlerden geçirerek kendi özel ürününü bala dönüştürdüğü gibi, onların da gördükleri işittikleri, gözlemledikleri vs. her bilgiyi/ veriyi hammadde olarak alıp kendi kişiliklerinin bir parçası haline getirdiklerine şahit oluyoruz.

 

İyi insan yetiştirmeyi arzu eden anne babaların rol modellik yaptıkları çocuklarını öncelikle gözleri ile beslemeleri çok önemli. Çünkü çocuklar kulaktan ziyade gözleri ile öğrenirler. Teorik olarak söylenen şeylerin pratiğe aktarılması ancak, yaşayarak olur. Bu noktada öğütlerden ziyade, örneklerle öğretme anne-baba olarak bizlerin dikkat etmesi gereken en önemli noktalardan biridir.

 

İnsanoğlunun doğumla birlikte dünyaya gözlerini açtığı ve dış dünyayı algılamaya başladığı ilk sosyal yapı onun ailesidir. Çocuğun kişiliğinin oluşmasında ailesinin etkisi kuşkusuz tartışılmaz. Bebeklik döneminden itibaren aile ortamında edinilen bilgilerin insanın kişiliği üzerinde derin izler bıraktığını ve bunun ileriki yıllarda elde edeceği bilgi ve tecrübelere kaynaklık ettiğini yapılan araştırmalar ortaya koymuştur. Özellikle ilk çocukluk dönemi olarak adlandırılan zaman dilimi, çocukta başkalarını taklit etme eyleminin en yüksek olduğu bir dönem diyebiliriz. Acaba kişinin anavatanı olarak ifade edilen bu altın çağda çocuğun fıtratına yerleştirilen bu taklit etme davranışını biz ebeveynler nasıl değerlendiriyoruz?

Çocukların kendi içlerinde bir anlam dünyası oluştururken arının çiçek polenlerini işlemlerden geçirerek kendi özel ürününü bala dönüştürdüğü gibi, onların da gördükleri işittikleri, gözlemledikleri vs. her bilgiyi/ veriyi hammadde olarak alıp kendi kişiliklerinin bir parçası haline getirdiklerine şahit oluyoruz.

Çocuklar birçok şeyi ilk önceleri farkında olmadan ve hatta çoğu zaman bilinçsizce taklit ederler. Fakat ilerleyen zaman diliminde taklit ettikleri davranışlarının alışkanlık halini aldığını ve bu alışkanlıklarının da zamanla kişiliklerinden bir parça oluşturmaya başladığı görülür.

Çocuk ve gencin sosyal hayatı algılamasında önemli bir yer tutan "model alma", örnek davranışları gözlemleyerek elde edilen çok kıymetli bir öğrenme biçimidir. Çocuklar büyük taklit ustalarıdır. Ve biz yetişkinlerin kendilerini izleyip görecekleri en gerçekçi aynalarıdır. Çocuklar yetişkin olana kadar birçok şeyi gözlemleyerek, taklit ederek öğrenirler. Bütün eğitimci ve kuramcıların üzerinde hemfikir oldukları nokta anne- babaların kendi etkililiklerinin fazla olduğu bu zaman dilimini fırsat dönemi olarak görmeleri ve bu dönemi azami gayret göstererek değerlendirmelerinden yanadır.

Tüm anne babaların bilmesi gereken en önemli gerçeklerden bir tanesi de hiçbir insanın alışkanlıkları ile dünyaya gelmediğidir. İnsan alışkanlıklarını ancak çevresinden öğrenir. Bu konuda karşımıza Peygamber Efendimizin bir Hadis-i Şerif'i çıkıyor: Efendimiz: "Her doğan fıtrat üzere doğar. Sonra anne babası onu Yahudi, Hıristiyan veya Mecusi yapar." (Hadislerle İslam,DİB Yayınları,Ankara-2013,Cilt No-4,Sayfa-141) buyuruyorlar. Bu konuda çocuk terbiyesinde anne babanın etkisini ve temsil noktasındaki konumuna işaret ediyorlar. Gazali'nin kişiliğin oluşmasında çevrenin önemine dikkat çekerken, insanı içinde bulunduğu kabın şeklini alan sıvıya benzetmesi gibi.

Yazının Devamı İçin Abone Olmalısınız

441. Sayı Eylül 2019