Sayı : 495   **
Ribat Dergisi Aralık 2016

Sana İtikattan Soruyorlar ?

Prof. Dr. Ramazan Altıntaş

Totem mi Dua mı ?

  • 06 Ağustos 2019
  • 6321 Görüntülenme
  • 440. Sayı / 2019 Ağustos



Totem, kişinin kendisine “uğur ya da şans” getirdiğine inanılan bazı nesneleri putlaştırmak suretiyle onlardan yardım ummak şeklinde tanımlanabilir. Bazı nesneleri “totem” haline getirmek İslam öncesi cahiliye döneminde de vardı. Cahiliye insanı, hayvan, bitki, ağaç, taş, rüzgâr ve doğa olaylarına ulûhiyet atfederek hayatta başarılı olup olmamayı ona olan bağlılık derecesinde arardı.

 

Çoğu zaman bilgisizlikten kaynaklanan nedenlerle insanlar şirke düşebilmektedirler. Şirk çeşitlerinden birisi de Allah’tan başka varlıkları sevmede ve onlara tazimde aşırı gitmek suretiyle gerçekleşmektedir. Bu hususa Kur’an şöyle değinir: “İnsanlar arasında Allah’ı bırakıp O’na koştukları eşleri (endâd) tanrı olarak benimseyenler ve onları Allah’ı severcesine sevenler vardır.” (Bakara, 2/165) Bu ayetten öğreniyoruz ki, Allah’tan başka herhangi bir varlığı Allah statüsünde bir sevgi ile sevmek insanı yanlış inançlara götürme sebebidir.

 

Bizler de ister sanatçı, ister sporcu, isterse bir başka meslek icra edelim. Yapmamız gereken uğraşı alanımızla ilgili beşerî planda bütün gücümüzü ortaya koyduktan sonra yaratılmış bir takım nesnelerden değil, Yüce Allah’tan yardım istemeliyiz. Bunun yolu da O’na dua etmek ve işin neticesini O’na bırakmaktır. Bunun adı da “tevekkül” inancıdır.

 

Geçenlerde ulusal bir televizyon kanalında bayan bir sanatçıya, sunucu, toteme inanıyor musunuz? diye sordu. O da inandığını, hayattaki başarılarını totemlerine bağladığını söyledi. Totem olarak da bileğine taktığı bazı renkli ipleri gösterdi. Bu bayan sanatçı, gençlerimizin hayranlıkla takip ettiği bir kimse. Onun hayattaki başarılarını Yüce Allah’a değil de “totem” inancına bağlaması, itikadi açıdan nasıl bir sonuç doğurur? Dinimizde totem var mıdır, toteme inanmak bizi nereye götürür?

Totem ve totemizmin ne olduğuna ve İslam’da yerinin olup olmadığına geçmeden önce, yukarıdaki anlayışa aykırı ve doğru bir istikameti benimseyen kimselerin varlığını da biliyoruz. Son yıllarda İslam inancını doğru bilmediklerinden içlerindeki inanç boşluğunu doldurmak için bir takım hurafelere sarılanlar olduğu gibi, bunun tersini yapanların varlığı bizi sevindirmektedir. Totem inancı daha çok sanatçılar ve bazı sporcular arasında yaygındır. Nitekim totemizmi kendisine bir inanç sistemi olarak seçen bu sanatçının aksine sahasında başarılı bir sporcumuzda, totem hakkında kendisine sorulan bir soruya, tam da bir Müslüman’a yakışır şekilde şu cevabı vermiştir:

“Benim totemim yok, duam vardır. Maçlara çıkmadan önce sadece Yüce Allah’a dua ediyorum. Totem bana göre çok saçma bir şey. Sonuçta o gün orada Yüce Allah, galibiyet nasip ettiyse o olur, etmediyse olmaz. Bunun totemle bir ilgisinin olmadığını düşünüyorum. Mesela bazı tanıdığım kişiler var. Bunlardan bazıları tokasını, bazıları tekvando elbisesini bazıları da kuşağını totem yapıyor ve bunlar olmadan müsabakaya girmek istemiyor. Kendilerince bunlar olmadan iyi sonuç elde edemediklerini düşünüyor ve öyle motive oluyorlar. Ancak bence tam tersi, dua edersek hiçbir şey kalmaz, diye düşünüyorum.” (Memleket, Konya, 24 Ocak 2019, sayfa, 13)

Yazının Devamı İçin Abone Olmalısınız

440. Sayı Ağustos 2019