Sayı : 496   **
Ribat Dergisi Aralık 2016

Editörden

Ribat Dergisi Editör

Merhaba Değerli Okuyuclarımız

  • 09 Nisan 2022
  • 525 Görüntülenme
  • 472. Sayı / 2022 Nİsan

İnsan, beşer olarak doğar, akıl ve irade ile insan olur. Akıl ve irade sahibi olan insan her an kendisini var eden Sonsuz Kudret ile diyalog halindedir. İnsan gerçek anlamda var olabilmek için bu diyaloga muhtaçtır. Bedenin canlılığını devam ettirebilmek için suya ve ekmeğe muhtaçlığı gibi ruh da canlı kalabilmek için ait olduğu Yüce Kudret’le irtibata muhtaçtır. Bunu bilen Yüce Allah, kendisi ile eşrefi mahlûkat olarak yaratmış olduğu insan arasında karşılıklı bir diyalog için çeşitli ibadetleri emretmiştir. Bu manada ibadetlerin her biri, bir ilahi amaca matuftur. Her ibadet insanı biraz daha adam olmaya yaklaştırır.

Allah’ın rehberliğine uyan kimse dünyada ve ahirette güvenlik içerisinde olan kimsedir. O halde mümin de Allah’ın rehberliğine teslim olup, mutlak güvenceye kavuşan kimse demektir. Bu mutlak güvenceye erebilmek ibadetlerdeki sorumluluk bilincimizle doğrudan ilişkilidir. Mübarek Ramazan ayı insanın bu sorumluluk bilincini kontrol edip geliştirebilmek için nadide zaman dilimlerinden biridir. Çünkü Ramazan, Efendimizin Hira’da tefekkürün zirvesini yaşamış olduğu bir aydır. Onun tefekkürü kendisini ilahi göreve hazırlamak içindi. Bizim tefekkürümüz ise onu anlamak ve örnek alarak yaşamaya matuf olmalıdır. Ramazan ayı yaklaştığında camilerimize mahya olarak yazılıp asılan “Hoşgeldin” yazısını gönlümüze asabilmeliyiz. Ramazanı kalbimize davet edip, orucu gerçek anlamıyla idrak edebilmeliyiz. Kur’an-i bir terim olan savm, “tutmak, eylemden el çekmek” anlamına gelir. Bu, insanın “güdülerini kontrol altına alması, kendini tutması” anlamına gelir. Yani en geniş anlamıyla savm, insanın kendisini murakabe altına almasıdır. Bir ibadet olarak oruç bu murakabenin zorunlu ilahi talimidir. Bu manada oruç, yılda bir ay tutulup tamamlanan bir ibadet olmaktan öte bütün bir ömrü kuşatan bir disiplin terbiyesidir. Bu disiplin terbiyesi mümin bireyi dünya hayatının tamamında murakabe altında yaşamaya çeker. Böylesine bir murakabe ile yaşayanların dünyası oruç, ahreti bayram olur. Ramazanı gönlüne buyur eden her mümin bunun bir misafirlik değil, bir yaşam tarzı olduğunun bilincinde olmalıdır. Bu bilinç hali insana, bu nadide zaman dilimini nasıl değerlendirirse ahiri bayram olan bir ömrü yaşayacağını öğretir. Bu bilinçten yoksun olarak karşılanacak bir Ramazan ve sadece bu ayda tutulan bir oruç, insanı çokta fazla kemalata erdirmeyecektir. Disiplin eğitimi sağlamayan bir oruç, Sevgili Efendimizin bizleri sakındırmış olduğu “aç ve susuz kalmasına Allah’ın ihtiyacının olmadığı” kimseler sınıfına katacaktır.

Dikkatimizi çeken bir başka konu da Ramazan ayına sahip olduğu değeri katan asıl etkendir. Kur’an işte bu asıl etkeni şu şekilde açıklar; “(O sayılı günler) Ramazan ayıdır ki, insanlığa rehber olan , bu rehberliğin apaçık belgelerini taşıyan ve hakkı batıldan ayıran Kur’an işte bu ayda indirilmiştir. Sizden biri bu aya ulaştığında oruç tutsun…” (Bakara, 2/185) Malumunuz Ramazan kameri aylardan bir aydır. Ona sahip olduğu değeri veren ise, yukarıdaki ayette ifade edildiği üzere Kur’an’ın bu ayda indirilmeye başlanmasıdır. Ramazan ayını değerli kılan da işte budur. Ramazana hürmet, Kur’an’a hürmettir, Kur’an’a hürmet Allah’a hürmettir. Ramazana hürmetin ölçüsü ise onu oruçlu geçirmektir. Çünkü o insanlığa rehber olan ve hakkı batıldan ayıran vahyi insanlığa sunmuştur. Ramazan kutsallığını Kur’an ayı oluşundan alır.

Kadir “ Kıymetli belirli bir gece” , kıymetine yeter olmayan, bir ömre bedel, bereketli ve şerefli bir gece Ramazan ayında yer alır. Bu geceyi de doğru okumak ve anlamak gerekmektedir. O gece ömre bedel bir gecedir. Ey muhatab! Kur’an’ın indiği geceye otuz bin kat değer yüklenmiştir. O gecenin değeri kendinden değil vahiydendir. Bu mübarek gece bereketini bizzat zamandan değil, o zamanda inmeye başlayandan almıştır. Şu halde aynı Kur’an bizim hayatımıza inerse, ömrümüze nasıl bereket katacağını varın siz hesap edin. İçine vahyin inzal olduğu bir gece bir ömre bedeldir. Kur’an bunun tersinin de geçerli olduğunu söyler: İçinde vahyin olmadığı bir ömür bir gece kadar bereketsizdir.

Unutmayalım ki Ramazan’ı doğru anlamak ve Efendimizin örneklendirdiği bir şekilde onu değerlendirmek Ramazan’ın her mümin üzerindeki bir hakkıdır. Bu hakka binaen siz değerli okurlarımızın huzuruna “ Gündemimiz Ramazan” dosyasıyla çıkıyoruz.

Makaleleri ile elinizde ve gönlünüzde olmamıza vesile olan değerli yazarlarımıza en kalbi teşekkürlerimizi arz ediyoruz. Siz vefalı ve fedakâr okurlarımızı, Efendimizin rehberliğinde ve önderliğinde Ramazan’ı değerlendirmek için dergimizi baştan sona okumaya davet ediyoruz.

 

 

 

 

 

 

 

472. Sayı Nİsan 2022