Mümin Olmanın Alâmeti Fârikası "infâk" , Kadir Demirlenk
Sayı : 497   **
Ribat Dergisi Aralık 2016

YaÅŸama(ya) Dair

Kadir Demirlenk

Mümin Olmanın Alâmeti Fârikası "infâk"

  • 28 Åžubat 2024
  • 172 Görüntülenme
  • 495. Sayı / 2024 Mart



Kur'an ayetleri ve Hz. Peygamber (sav)'in güzel tavsiyeleri, örnek uygulamaları infakın nasıl yapılması gerektiğini bize en güzel şekilde öğretmektedir. Temiz ve helal olan rızıklardan, sevilen ve hoşa giden mallardan incitmeden vermeyi, infak edilecek kişileri iyi belirlemeyi, infakta riya, gösteriş ve menfaatten kaçınmayı, kendimize verildiğinde hoşlanmayacağımız malları infak etmekten uzak durmayı, infak ve sadaka verirken güzel bir üslup ve metotla hareket etmeyi, açık ya da gizli infak etmeyi, gönül almayı, sağlığında infak etmeyi vb. birçok hususu biz ayet ve hadislerden öğrenmekteyiz.

Cenneti kazanmak, cehennemden, dünyevi ve uhrevi tehlikelerden kurtulmak için infak çokça hatırlatılmıştır. Mümin kulun dünyada var oluş gayelerinden birisi de cehennemden kurtulmak ve cenneti kazanabilmektir. Bunun yolu da dünyayı fani ve geçici görüp dünya nimetleriyle ahireti kazanmaya çalışmaktır.

Dinî ve ahlâkî bir terim olan infak müminlerin en önemli özelliklerinden ve alameti farikalarındandır. İnfak, "Allah'ın hoşnutluğunu elde etme amacıyla kişinin kendi servetinden harcama yapması, muhtaçlara aynî ve nakdî yardımda bulunması" olarak tarif edilmektedir. Mali ibadetler olarak kabul edilen zekât, sadaka ve Allah için yapılan her türlü harcamalar infakı oluşturmaktadır.

İnfak ile ilgili hususlar Kur'an'da; 33 yerde zekât, 14 yerde sadaka, 73 yerde infak şeklinde yaklaşık 120 yerde geçmektedir. Değişik şekillerdeki kullanımlarıyla bu sayı daha da çok olabilmektedir. Kur'an'da geçtiği bu yerlerde infak ile ilgili temel prensipler va'z edilmektedir. Müminlerin özellikleri, zekâtın ve sadakanın farziyeti, zekât ve sadakanın gerekliliği ve faydası, zekât ve sadakayı verirken dikkat edilecek hususlar, kabul şartları, şükür ve kulluk, infakın zıddı davranışlar vb. muhtevaya sahiptir. Bu kadar çok tekrar edilmesinin ve hatırlatılmasının temel sebepleri şu şekilde ifade edilebilir.

1-Müminlerin özelliklerini hatırlatmak, infakın Allah'a şükür ve kulluk nişanesi olduğunu bildirmek için infak sık sık hatırlatılmıştır.

Bizi yaratan ve yaşatan, her türlü nimetle donatan Allah'tır. O'nun unutulmaması için her daim nimeti ve nimeti vereni hatırlamak gerekir. Bu da kulluktan, şükürden ve nimeti paylaşmaktan geçer. İnfak diğer farz ibadetler gibi her müminin yapması gereken vecibelerden ve müminin en önemli özelliklerindendir. Nimeti verene şükür olarak da o nimete sahip olmayan insanlarla paylaşılması gerekir.

"(Onlar) gayba iman ederler, namazı kılarlar, kendilerine verdiklerimizden hayra harcarlar." (Bakara, 2/3)

"Onlar (takva sahipleri) bollukta da darlıkta da Allah yolunda harcarlar, öfkelerini yenerler, insanları affederler. Allah işini güzel yapanları sever." (Ali İmran, 3/134)

2-Farz olan zekât, sadaka, hayır ve hasenat ile infak eylemini hakkıyla yerine getirmeyi, usul ve erkânını, adabını öğretmek için infak çokça hatırlatılmıştır.

Kur'an ayetleri ve Hz. Peygamber (sav)'in güzel tavsiyeleri, örnek uygulamaları infakın nasıl yapılması gerektiğini bize en güzel şekilde öğretmektedir. Temiz ve helal olan rızıklardan, sevilen ve hoşa giden mallardan incitmeden vermeyi, infak edilecek kişileri iyi belirlemeyi, infakta riya, gösteriş ve menfaatten kaçınmayı, kendimize verildiğinde hoşlanmayacağımız malları infak etmekten uzak durmayı, infak ve sadaka verirken güzel bir üslup ve metotla hareket etmeyi, açık ya da gizli infak etmeyi, gönül almayı, sağlığında infak etmeyi vb

Yazının Devamı İçin Abone Olmalısınız

495. Sayı Mart 2024