İlahi yasaya göre karşı cinsler arasında bir cazibe, çekim kuvveti, aynı cinsler arasında ise itme söz konusudur. Dolayısıyla karşıt cinsler arasında bir çekimin olması normal durum; aynı cinsler arasında çekimin olması anormal bir durum ve bir hastalık hâlidir, fıtratın bozulmasıdır. Esas olan, doğru olan; kadının kadın gibi, erkeğin erkek gibi davranmasıdır.

Karşılaştığımız toplumsal sorunları kendi reçetelerimizle halletmeliyiz. Çünkü düşmanın açık bıraktığı kapılar, düşmanın istediği yere çıkar. İthal çözümler, ithal sorunlar demektir. Kadim geçmişi olan aile yapımızı yıkmaya kalkışan tüm sapık eylemlere karşı ortak tavır almalıyız.

İnsanların üreme ve çoğalmasına vesile olan karşıt cinsle evlilik, cinsel hayat için en doğal yoldur. Son zamanlarda sıkça duymaya başladığımız adına TCE: “Toplumsal Cinsiyet Eşitliği” denen sapkınlık, Batı medeniyetinin insanın doğasını, insanın cinselliğini yağmalayarak ilahi ve insani sınırları yok etmeye kalkışma hareketidir.

Cinsiyet: İnsanın kadın ya da erkek olarak, genetik, fizyolojik ve biyolojik özellikleridir, doğduğumuz halimizdir. Bu; dünyanın dönmesi, yer çekimi kanunu, saçımızın uzaması… gibi doğal bir durumdur. Cinsiyet, kadını ve erkeği tanımlayan biyolojik ve psikolojik özelliktir.

Önce toplumsal cinsiyet eşitliğiyle ilgili kavramları masaya yatıralım: Farklı cinsel yönelimler için kullanılan bu kısaltmaların açılımları şöyledir:

“LGBTİQ+”:L(Lezbiyen) kadına cinsel ilgi duyan kadınlar, G (Gey) erkeğe cinsel ilgisi duyan erkekler (Lutilik) B (Biseksüel) hem aynı, hem karşı cinse cinsel ilgi duyanlar, T (Tran-seksüel) operasyon geçirerek karşı cinsiyetin bedenine dönüşenler, İ (İnterseks)/hünsa Q (Questioning) henüz LGB olup olmadığına karar veremeyen bireyler, + kendini herhangi bir cinsiyet kimliğinde tanımlamayanlar için kullanılır.

TCEP: “Toplumsal Cinsiyet Eşitliği Projesi” adı altında her türlü cinsel sapkınlığı normal hâle getirmek, fıtratı bozup, sekiz-on cinsiyete yönelimli toplum oluşturma projesidir. Bu hareket uluslararası lobi gücü yüksek olan bir ideolojidir. Aykırı görüşlere hiç tahammülü olmayan bu dogma hareket, küresel sistem marifetiyle hızla yayılıyor.

İlahi yasaya göre karşı cinsler arasında bir cazibe, çekim kuvveti, aynı cinsler arasında ise itme söz konusudur. Dolayısıyla karşıt cinsler arasında bir çekimin olması normal durum; aynı cinsler arasında çekimin olması anormal bir durum ve bir hastalık hâlidir, fıtratın bozulmasıdır. Esas olan, doğru olan; kadının kadın gibi, erkeğin erkek gibi davranmasıdır.

Bu LGBTİQ+ gibi anormal davranışların insanın genleriyle alakası yoktur. Bu güne kadar LGBTİQ+ nin biyolojik yönden gen’le bağlantısını ispatlayan hiçbir bilimsel tez yoktur. Sosyal öğrenme ile ve yanlış eğitimle gelişmiş bir durumdur, fıtrata aykırı bir sapmadır. Uyuşturucu kullanımı ne kadar onaylanabilirse eşcinsellik de ancak o kadar onaylanabilir. Çünkü ikisi de yaratılış yasasına ters bir durumdur.