Sayı : 495   **
Ribat Dergisi Aralık 2016

Sosyal Doku

Nureddin Yıldız

Gençlere 15 Nasihat (1.Bölüm)

  • 05 Aralık 2020
  • 1530 Görüntülenme
  • 456. Sayı / 2020 Aralık
Yazıyı Dinle
0:00
0:00
Yazarın Diğer Yazıları
Nureddin Yıldız
Tüm Yazı Arşivi



Sakın yıkılma! Böyle bir şey olduğu zaman bil ki sana hidayet ve İslam, Kur’an, cennet sevdası aşılayan Allah o hâlinle de seni bekliyor. Aç ellerini: “Rabbim bu hatamı mağfiret buyur, bundan sonra ben temiz devam edeceğim.” de. Yani tövbe et. Tövbende gerçekçi ol ve asla korkma. Peygamberler ve melekler hariç sıfır hatalı kul yok bu dünyada. Hangi hata olursa olsun, tövbe et, ondan kurtul, tertemiz devam et.

 

 

Gıda seçmiyor olabilirsin. Helal oldukça her şeyi yiyebilirsin. Elbise de seçmiyor olabilirsin. Setr-i avret sağladıktan sonra istediğini giy. Asla, arkadaş ve çevre konusunda seçicilikten vazgeçme! Seç! Seçmediğin, elemediğin insanla arkadaşlık yapma. Kendin oluşturmadığın çevren senin çevren değildir. Ne edersen et. Hafız olsan, âlim olsan, ne olursan ol; arkadaşların gibi yaşamak zorundasın.

 

 

Bu toprakların yarın İslam’ı yaşayacak Kur’an nizamını ayakta tutacak gençlerine on beş kuralla, temel dinamiklerini ayakta tutacak bilgi vermek istiyorum. Bu özellikle, genç kardeşlerimin hüsnü zan ederek, “Bu hoca bize iyi öğüt verir.” diye düşünerek bana yönelttikleri sorulardan kaynaklanıyor. Genç; hayata yeni başlamış, İslamî anlayışa yeni dönmüş, genç kız; tesettüre yeni girmiş veya genç delikanlı; okulu bitirmiş, bitirecek, okul okuyor: “Şimdi ben, bundan sonra Müslümanca yaşayayım.” diye bir gayreti var. Bu gençlere “Allah sizin yardımcınız olsun. Sizi şeytandan, şerden, kötülüklerden muhafaza buyursun. Hayatınıza hareket, bereket ve lezzet versin. Ahiretiniz cennet olsun.” diye dua ediyorum. Hem de nasıl olsa ilmihal bilgilerinden namazı, orucu, tahareti ve anneye babaya itaati, benzeri şeyleri biliyorsunuz-öğreniyorsunuz; ama hayat tarzınızı Müslümanca, genç yaşta olgun bir Müslüman gibi yürütebilmeniz için size on beş tavsiyem var. İnşallah sizin için faydalı olur, hayırlı olur, bereketli olur diye umuyorum ve sizi Allah’a emanet ediyorum.

HİDAYETİN KIYMETİNİ BİL VE ŞÜKRET

Allah seni kendisine iman eden mümin bir genç, O’nun Kur’an’ına inanan, iman eden mümin bir genç, O’nun Şeriatı ile yaşama arzusu olan, beceremezse de onu arzu eden mümin genç olmayı nasip ettiyse; yani Allah sana hidayet nasip ettiyse senin bunun şükrünü yapman gerekir. Çünkü bu hayatta Allah’ın koyduğu en önemli kanunlardan biri şudur: Şükredenin elindeki nimet artırılır, şükrünü yapmayanın nimeti alınır. Hidayet olmak, insanların yığın yığın, kitle kitle cehenneme koştuğu bir dünyada senin Kur’an ehli, iman ehli, ara sıra namaz kaçırsan da ezanda kulağı olan genç olman Allah’ın bir hidayetidir. Bu hidayetin kıymetini bilmen lazım.

Konuşurken, “Elhamdülillah, Rabb’im beni hidayet etti!” de. Eylemini yaparken, eylemin şükür eylemi olsun. Mesela tıka basa yemek yediğin bir zamanda çok yediğin için esneyip uyuya kalıp namaz kılmazsan o nimetlere nankörlük yapmış olursun. Allah sana mesela İhya-u Ulumiddin okuyup öğrenmek nasip etti. Bu bir nasip meselesiydi. İhya okudun, hiçbir şey değişmedi sende. Eylemsel bir şükür yapamadın demektir. Mesela Kur’an okumayı öğrendin. Bir haftada baktın ki Kur’an’ı, hoca efendi dedi ki sana: “Çok güzel Kur’an okuyorsun.” Haftada bir sayfa, iki sayfa en azından Kur’an’ı oku ki hidayetin şükrünü yapmış olasın.

Sözlü şükür, eylemli şükür. Allah sana Müslüman bir anne baba mı verdi, şükrünü yapacaksın. Müslüman anne babanın kıymetini bileceksin ve şükürsüzlüğün, nankörlüğün en önemli göstergelerinden biri aceleciliktir. Sakın acele etme! Aceleciler nankör olurlar. Nedir acele? Yani, sen medreseye girdin. Sen, imam hatip okuyorsun, ilahiyat okuyorsun veya başka bir fakültede okuyorsun, derslere gidiyorsun. Hoca efendilerden ders alıyorsun. Üç haftadır gittin, hâlâ âlim olmadın. Bu nankörlüktür. Üç haftada bir şey olunmaz ki! Bir sene, beş sene, ömür boyu bekleyeceksin.

 

Evlendin, Allah sana mümin bir eş verdi. Sen de müminsin o da mümin. İki hafta sonra dünyanın en takva ailesi, en huzurlu ailesi olmak istiyorsun. Hayır, acele etme! Bu meyveyi on sene sonra görebilirsin, yirmi sene sonra görebilirsin. Acele etmek Allah’ın işine karışmaktır. Her karıştığında nankörlük etmiş olursun, geri alır. İşte birinci tavsiyem bu sana. Allah’ın hidayetinin, Müslümanlığın, Müslüman genç olmanın şükrünü yap!

Yazının Devamı İçin Abone Olmalısınız

456. Sayı Aralık 2020