Sayı : 496   **
Ribat Dergisi Aralık 2016

İslam Aleminden

Ahmet Varol

Düşünemeyenlerin Düşünce Özgürlüğü

  • 05 Aralık 2020
  • 991 Görüntülenme
  • 456. Sayı / 2020 Aralık



Gerçek düşünce ve inanç özgürlüğü İslam'dadır. Çünkü İslam'ın temel kitabı Kur'an-ı Kerim, hem insanlara irade özgürlüğü verildiğini, yani kimsenin önceden bir şeye mecbur edilmediğini, onlara seçim yapmada kullanabilecekleri bir özgür irade verildiğini bildirmekte, hem de bu özgürlüklerini kullanmalarına engel olunmamasını istemektedir.

 

Şimdiye kadar Avrupa'da değişik yayın organlarında İslâm'ın peygamberine hakaret içeren birçok karikatür ve ifadenin siyasi liderler ve yönetimler tarafından düşünce özgürlüğü kapsamında ele alınması ciddi tepkilere neden olmuştu. Oysa hakaret özellikle de bir inanç sisteminin kutsallarına hakaret, düşünce veya ifade özgürlüğü değil seviyesizliktir. Hakaret, hakarete maruz kalanın değil hakaret edenin niteliğini ortaya koyar.

 

Yüce Allah, bu dünya hayatında insanı bir sınavdan geçirmektedir. Bu yüzden de ona inanç ve düşünce özgürlüğü vermiştir. Kimseye din ve inanç zorla dayatılmaz. Herkes istediği gibi inanabilir ve istediği gibi düşünebilir. Ama bu dünya bir imtihan salonu olduğu için burada ortaya koyduğunun karşılığı kendisine mutlaka verilecektir.

Yüce Allah, Kur'an-ı Kerim'de şöyle buyurur:

"Dinde zorlama yoktur. Doğruluk sapıklıktan tamamen ayrılmıştır. Kim Tağut'u inkâr edip Allah'a iman ederse en sağlam kulpa yapışmış olur. Onun kopması söz konusu değildir. Allah duyandır, bilendir." (Bakara, 2/256)

"Biz ona yolu gösterdik; artık ya şükredici olur, ya da nankör." (İnsan, 76/3)

"De ki: Hak Rabbinizdendir. Artık isteyen inansın, isteyen inkâr etsin." (Kehf, 18/29)

"Bu bir öğüttür. Artık dileyen Rabbine bir yol edinir." (Müzzemmil, 73/19)

"İşte bu gerçek olan gündür. Artık dileyen Rabbine giden bir yol tutar." (Nebe, 78/39)

Yüce Allah, Hz. Peygamber'e yaptığı bir hatırlatmada da, kendisinin kimseyi belli bir inancı kabul etmeleri için insanları zorlamadığını belirterek, onları bu konuda zorlayamayacağını, onların seçim yapmakta serbest bırakıldıklarını bildirmektedir:

"Rabbin dileseydi yeryüzünde bulunanların tümü topluca iman ederdi. Şu halde insanları mümin olmaları için sen mi zorlayacaksın?" (Yunus, 10/99)

Bu itibarla gerçek düşünce ve inanç özgürlüğü İslam'dadır. Çünkü İslam'ın temel kitabı Kur'an-ı Kerim, hem insanlara irade özgürlüğü verildiğini, yani kimsenin önceden bir şeye mecbur edilmediğini, onlara seçim yapmada kullanabilecekleri bir özgür irade verildiğini bildirmekte, hem de bu özgürlüklerini kullanmalarına engel olunmamasını istemektedir. Tabii bu konuyla ilgili tarihte muhtelif kelam ekolleri arasında tartışmalar ortaya çıkmış ve farklı itikadi mezhepler ortaya çıkmıştır ama Kur'an ayetlerinin açık ve net bir şekilde önümüze koyduğu gerçek, insanın inanç ve çizgisini belirlemede özgür olduğu, kimsenin mecbur edilmediği, zaten buna binaen imtihana tabi tutulduğu ve bu yüzden ceza veya mükâfatı hak edeceği yönündedir.

Bozulmamış insan fıtratı ise doğruya meyillidir. Dolayısıyla insan fıtrata uygun bir şekilde düşünür, yaratılanlardan, tabiattan ve olan bitenlerden ibret alırsa doğruyu bulması kolaydır. Bu yüzden Kur'an-ı Kerim insanı sürekli düşünmeye teşvik etmiştir.

"İşte Allah, olur ki düşünürsünüz diye ayetlerini size böyle açıklamaktadır." (Bakara, 2/219)

"De ki: Size bir şeyi öğütlüyorum: Allah için ikişer ikişer ve teker teker durup sonra düşünmenizi." (Sebe, 34/46)

Kur'an-ı Kerim'de insanı düşünmeye sevk eden bunların dışında daha pek çok ayet var. Allah insana düşünme özgürlüğü verdiği için onu sorumlu tutmaktadır. Düşünme özgürlüğü olmasaydı mükellef olmazdı. Fakat Kur'an'ın teşvik ettiği düşünme "akıl etme, aklını kullanma" tarzındaki düşünmedir. Düşünmenin amacı doğruya ulaşmak için zihni yormaktır. Bazıları düşünmeden kendilerine başkaları tarafından telkin edilen kanaat ve anlayışları aynen kabul ederler. Bazıları da Allah'ın, insanı hayvanlardan farklı kılan bir kabiliyet olan düşünme ve akıl yürütme gücünü kullanarak neyin doğru neyin yanlış olduğu hakkında güçlü bir kanaat edinmeye, çizgilerini de ona göre belirlemeye çalışırlar.

Yazının Devamı İçin Abone Olmalısınız

456. Sayı Aralık 2020