Sayı : 496   **
Ribat Dergisi Aralık 2016

Başyazı

Abdullah Büyük

Hayatımızı Efendimizin Örnekliğinde Yaşamalıyız

  • 29 Nisan 2023
  • 227 Görüntülenme
  • 485. Sayı / 2023 Mayıs



Yaşamış olduğumuz hayatı Efendimizle birlikte yaşamak, hayat yolculuğumuzu onun rehberliğinde yürümek istiyorsak önceliğimiz onu doğru bir şekilde tanımak olmalıdır. Efendimizi tanımak ve anlamak için ortaya konulan bütün çaba ve gayretler bir ibadettir. Efendimizi doğru bir şekilde tanımak, onu anlamak ve örnek almaktır.

 

Konuşma üslubumuzu, oturmamızı, yatmamızı, kalkmamızı, yeme ve içmemizi, sosyal ilişkilerimizi kısacası bütün bir yaşam alışkanlıklarımızı ve hayata bakışımızı Efendimizin hayatına arz etmeliyiz. Onun onay verdiklerine devam etmeli, onaylamadıklarını ise hayatımızdan bir an önce çıkarma mücadelesi vermeliyiz. Hayatımızı ne kadar Efendimizin hayatına benzetebilirsek onu çağımıza o kadar taşımış oluruz.

 

 

Beraber yaşamakta olduğumuz aile fertlerimizi, sosyal hayatımızı paylaşmış olduğumuz dost ve arkadaşlarımızı anlamanın yolu, onları doğru bir şekilde tanımaktır. Bir baba, eşini ve evlatlarını doğru tanıma temeli üzerinden anlamayı başarırsa o evde iletişim kazaları yaşanmaz. Aile içerisinde kavga ve gürültüler olmaz. Aynı durum sosyal hayatın bütün alanları için geçerlidir. Tanımadan anlamaya kalkmak ise beyhude bir çabadır. Çünkü etrafımızdaki insanları doğru bir şekilde tanımadan onları anlamamız mümkün değildir. Anlamanın olmadığı ilişkiler insanları huzursuz eder, kavga ve gürültüye sebep olur. Birbirlerini anlamayan insanlar bir arada yaşasalar da birbirlerine hiçbir şey veremezler.

Yaşamış olduğumuz hayatı Efendimizle birlikte yaşamak, hayat yolculuğumuzu onun rehberliğinde yürümek istiyorsak önceliğimiz onu doğru bir şekilde tanımak olmalıdır. Efendimizi tanımak ve anlamak için ortaya konulan bütün çaba ve gayretler bir ibadettir. Efendimizi doğru bir şekilde tanımak, onu anlamak ve örnek almaktır.

Hz. Peygamber, İslam tarihinin ilk dönemlerinden itibaren hakkında yığınla eser yazılan bir şahıstır. Şu anda bile dünyada hiç kimse bu ayrıcalığa sahip değildir. Hatta dünya tarihinde hayatı onun kadar geniş anlatılan ve bu kadar genişçe araştırılan başka bir insan yoktur. Malumunuz Efendimizin hayatını anlatan eserlere Siyer adı verilir. Siyer ve Tarih birbirinden farklıdır. Tarih, yaşanmış ve sonradan gelenler tarafından yazılmıştır. Bir daha aynı şekilde yaşanamaz, sadece ibret alınır. Siyer ise, yaşanmış, yazılmış ve yaşanmaya devam eden canlı bir hayattır. Siyer’in yaşanmaya devam eden canlılığını ortadan kaldırdığımız anda Efendimizi tarihte yaşamış bir aktör haline getiririz. İslam Dünyasında Müslümanların tasavvurlarındaki ilk kaymalardan bir tanesi işte bu konuda yaşandı: Siyer tarihselleştirildi. Siyer tarihselleşince Efendimiz de 571-632 yılları arasında yaşamış tarihi bir şahsiyet, efsane haline geldi.

Bu gün, dinin bize aktarılmasında en önemli kaynak olan Efendimiz, maalesef her Müslüman tarafından aynı şekilde tanınmıyor. Kimileri onun hayatını olduğunun çok ötesinde arz ediyor, kimileri onu gerçekte olduğu gibi değil kafalarındaki peygamber modeline göre tanıyor ve tanıtmaya çalışıyor. Bu durum, önümüze yaşanamayan, ulaşılamayan, her anı mucizelerle dolu, insanüstü ve adeta insani özellikleri olmayan bir peygamber inancı ve anlatımını ortaya çıkardı. Oysaki Sevgili Efendimiz hayattayken ümmeti için iki konuda çok ciddi uyarılar da bulunmuştu:

1- Ümmetin dünyevileşmemesi; Bu bir Yahudi hastalığı daha doğrusu İsrailoğullarını Yahudileştiren ve lanetli hale getiren virüs. Temel hadis kaynaklarımızda Efendimizin bu konuda sayısız uyarılarını bulabiliriz.

Yazının Devamı İçin Abone Olmalısınız

485. Sayı Mayıs 2023