Sayı : 496   **
Ribat Dergisi Aralık 2016

Emsalü'l-Kur'an

Prof. Dr. Ali Akpınar

Güvenli Şehrin İbretlik Misali

  • 31 Mart 2023
  • 218 Görüntülenme
  • 484. Sayı / 2023 Nİsan



Ayette açlık ve korku, bir elbiseyebenzetilmiş veAllah onlara yaptıklarına karşılık açlık ve korku elbisesini tattırdı/giydirdi,” (Nahl, 16/112)buyrulmuştur. Aslında açlık-korku tadılır, elbise giyilir. Yaşananlar tıpkı giyilen elbise çeşit ve renkleri gibi onlara farklı şekilde tesir ediyor, renklerini solduruyor, morallerini bozuyordu. Açlık ve kıtlık onları bir elbise gibi her yandan sarıp sarmaladı.

 

 

 

Külfetler gibi, nimetler de sınav sorularıdır. İnsan nimetleri fark etmeli, kıymetini bilmelidirler. Nimetin asıl sahibi olarak Yüce Allah’ı bilip O’na şükreden kullar olmalıdırlar. Nimetlerin, yanlarında emanet olduğunu, bir gün alınıvereceğini unutmamalıdırlar. Tarih boyunca nice insanlar, kendilerine bahşedilen nimetlerle şımardılar, gurur ve kibre kapılıp sapkınlık yaptılar, sonunda da helak olup gittiler. Nimetlere karşı şükredenler ise, izzet içerisinde yaşadılar.

 

 

 

 

وَضَرَبَ اللَّهُ مَثَلًا قَرْيَةً كَانَتْ آمِنَةً مُطْمَئِنَّةً يَأْتِيهَا رِزْقُهَا رَغَدًا مِنْ كُلِّ مَكَانٍ فَكَفَرَتْ بِأَنْعُمِ اللَّهِ فَأَذَاقَهَا اللَّهُ لِبَاسَ الْجُوعِ وَالْخَوْفِ بِمَا كَانُوا يَصْنَعُونَ

وَلَقَدْ جَاءَهُمْ رَسُولٌ مِنْهُمْ فَكَذَّبُوهُ فَأَخَذَهُمْ الْعَذَابُ وَهُمْ ظَالِمُونَ

“Allah size güven ve huzur içinde olan bir kasabayı misal verir: Her taraftan oraya bolca rızık geliyordu. Ama Allah'ın nimetlerine nankörlük ettiler; bu yüzden Allah onlara yaptıklarına karşılık açlık ve korku belasını tattırdı. And olsun ki, aralarından kendilerine bir peygamber gelmişti, onu yalancı saydılar. Haksızlık ederlerken azaba uğradılar.”(Nahl, 16/112-113)

Bir şehir, nerede olduğu önemli değil, isminin ne olduğu da gerekli değil. Nüfusunun ne kadar olduğunun da çok fazla bir önemi yok. Bu şehrin tarihin hangi safhasında varlığını sürdürdüğü ve tarihteki yerini aldığını bilmeye de gerek yok. Zaten Kur’an, mesajlar evrensel olsun diye isimler üzerinde çok durmaz. Burada da tüm şehirler ve şehirlerin ahalisi alacağı dersi alsın, kendisini bu şehir ve halkının yerine koysun diye şehrin ismi, yeri ve zamanı belirtilmedi.

Ayette söz konusu edilen şehrin Mekke olduğu söylenmiştir. Peygamberimiz, onları hak dine çağırdığı sırada Mekke güvenli bir şehir, ahalisi güvende ve bolluk içinde bir hayat yaşıyordu. Zira Hz. Peygamberin doğumundan kısa bir süre önce Ka’be’yi yıkmaya gelen Ebrehe ordusu ile birlikte helak olmuş, bu olay tüm çevrede duyulmuş ve Mekkelilere özel bir koruma kazandırmıştı. Onlar yolculuklarında, Mekkeli olduklarını söylediklerinde eşkıyalar bile onlara zarar vermekten çekiniyorlardı. Mekke şehri dünyanın dört bir yanından hac ve ticaret için gelen insanlarla bolluk içerisinde bir hayat sürüyordu. Ne zamanki onlara içlerinden bir peygamber geldi, onlar peygambere karşı çıktılar, onun hak davetine icabet etmediler. Bunun üzerine Yüce Allah onları kıtlıkla cezalandırdı ve onlar açlık ve saldırı korkusuyla yaşar bir hale geldiler.

“Hz. Aişe ve Hz. Hafsa annelerimize göre bu şehirden kasıt Medine’dir. Medine, Hz. Osman’ın şehit edilmesinden sonra fitnelerle sarsılmış, ekonomik sıkıntılara ve çeşitli saldırılara maruz kalmıştır. Başka şehirler olabileceği de söylenmiştir. Bu yorumlar, ayetin benzer şehirlere uyarlanması şeklinde tefsirî yorumlardır. Çünkü ayet Hz. Osman’ın şahadetinden yıllar önce Mekke’de inmiştir.”(Mâverdî, en-Nüket ve’l-Uyûn; İbnü’l-Cevzî,Zâdü’l-Mesîr)

Büyük müfessir Râzî, ayette söz konusu edilen bu beldenin gerçek bir belde olabileceği gibi hayali bir şehir olabileceğini de söyler. Bu yerin Mekke olmasına dair görüşü ise pek uygun görmez. Zira çarpıcı mesel, Mekkelilere verilmektedir, dolayısıyla bu örnek verilen yer Mekke’den başka bir yer olmalıdır.

Yazının Devamı İçin Abone Olmalısınız

484. Sayı Nİsan 2023