Sayı : 496   **
Ribat Dergisi Aralık 2016

Kardeş Ayetler

Prof. Dr. Ali Akpınar

Kur'an'ın Yeminleri Aksamü'l-Kuran

  • 07 Kasım 2019
  • 1660 Görüntülenme
  • 443. Sayı / 2019 Kasım
Yazıyı Dinle
0:00
0:00
Yazarın Diğer Yazıları
Prof. Dr. Ali Akpınar
Tüm Yazı Arşivi



Doğrudan başka bir şey söylemeyen Yüce Allah’ın yemine ihtiyacı yoktur. Ancak O, kullarının dikkatini çekmek için, söylediği hakikatte asla şüpheye düşmemelerini sağlamak için yemin eder. Zira Rabbimizin yeminle bildirdiği ilahî hakikatler, çoğu zaman insanların fark etmedikleri yahut gaflet ettikleri konulardır.

 

Allah’tan başkası adına yemin edilmez dedik. Ne var ki bu kullar içindir, Rabbimizi bağlamaz. Yüce Allah, dilediği zaman, dilediği şey üzere yemin eder. Sözgelimi O, Kur’an’da kendi zatına, Kur’an’a, meleklere, peygamberlere, kıyamete, yeryüzü, sema, güneş, ay, yıldıza; zaman ve dilimlerine (asr, gece gündüz, kuşluk) , bazı yer ve nimetlere, nefse yemin eder.

 

 

Hayat düsturumuz Kur’an-ı Kerîm, bir adı da Hakîm olan Yüce Allah’ın hikmetlerle dopdolu kitabıdır. Bize düşen bu hikmetleri fark edebilmek ve bu hikmetli kitabın hikmetleriyle hikmet ehli olabilmektir. Kur’an’ın bu hikmet pınarlarından biri de yeminleridir.

Her dilde, her kültürde yemin vardır. Arap dilinde de yemin kullanılır. Arapça Kur’an olarak indirilen Kitabımızda da bu dilin özelliklerine uygun olarak yemin ifadeleri yer alır.

Hadis ve Fıkıh ilminde yemin konusu “Kitâbu’l Eymân” başlığında ele alınır ki eymân, yemin kelimesinin çoğuludur. Tefsirde ise yemin, “Aksâmü’l-Kur’ân” başlığında işlenir ki aksâm, yemin anlamına gelen kasem kelimesinin çoğuludur. Yemin kelimesi sözlükte, sağ el, sağ taraf, ant, kuvvet, bereket-uğur gibi anlamlara gelir. Terim olarak ise yemin, bir kişinin sözünü pekiştirmek ve muhatabını ikna edip inandırmak için Yüce Allah’ın adını yahut bir sıfatını anarak söz söylemesidir. Yemin için kasem, halef, ahit, misâk gibi kelimeler de kullanılır.

Kültürümüzde genellikle yemin yalan söyleme ihtimali olan insanlardan beklenir. Bir de hukukta haklar zayi olmasın diye kişilerden yemin istenir. Doğruluğuyla bilinen insanlardan genellikle yemin istenmez.

Doğrudan başka bir şey söylemeyen Yüce Allah’ın yemine ihtiyacı yoktur. Ancak O, kullarının dikkatini çekmek için, söylediği hakikatte asla şüpheye düşmemelerini sağlamak için yemin eder. Zira Rabbimizin yeminle bildirdiği ilahî hakikatler, çoğu zaman insanların fark etmedikleri yahut gaflet ettikleri konulardır.

İslam Hukukuna göre kullar, Allah’tan başkasına yemin etmemelidir. Yemin etmeleri gerekiyorsa yalnızca Yüce Allah adına yemin etmelidir. Bu konuda hadislerdeki uyarılar çok açıktır: “Yemin edecek kimse, Allah’tan başkası adına/üzerine yemin etmesin.” (Nesâî, “Eymân”, 4) “Allah’tan başkası adına yemin eden kimse şirk koşmuştur.” (Ahmed, Müsned II, 34) Allah’tan başkası adına yemin kastıyla söylenen ifadelerin yemin sayılıp sayılmayacağı hukukçularımız tarafından tartışılmıştır. Ancak yeminde asıl olan Allah adına yapılmasıdır.

Öte yandan kişi dilini yemine alıştırmamalı, vara yoğa yemin etmemelidir. Gerektiğinde yemin etmeli ve o takdirde de yalnızca Yüce Allah adına yemin etmelidir. Zira yemin Yüce Allah’ın adına yapılmaktadır, O’nun adı ise basit şeylere alet edilmemelidir. Yemin eden kimse de yeminine sadık olmalıdır. Bu konuda Rabbimiz şöyle buyurur: “Allah'ın ahdini ve yeminlerini az bir değere değişenlerin, işte onların, ahirette bir payları yoktur. Allah onlara kıyamet günü hitap etmeyecek, onlara bakmayacak, onları temize çıkarmayacaktır. Elem verici azap onlar içindir.” (Âli Imrân, 3/77)

Yazının Devamı İçin Abone Olmalısınız

443. Sayı Kasım 2019