Dünyevileşmekle dünyada yaşamayı birbirine karıştırmamalı. Tabii olan dünyadan faydalanmaktır ama dünyada kaybolmamaktır. Dünyevileşmek; dünyanın çekiciliğine kapılıp, dünyanın esiri haline gelmektir, dünyevî kazanımları nihai hedef olarak görmektir.
Rehavet; insanın bolluk ve israf içinde yaşaması, arzularını tatmin etmek için çabalaması ve bu rahatlığın içinde kaybolması, ihtiyaç sahiplerini umursamadan bir hayat sürmesidir. Bizi esir alan rehavetin sebebi, kalplerimize yerleşen dünya sevgisidir/ dünyevileşmektir. Kulluk bilincimizin dünya zevkleriyle yer değiştirmesidir.
İslam’a göre din ve dünya birbirinin muhalifi değildir. Din dünyayı düzene koymak, insanı ahirete hazırlamak için vardır. Dinin yaşanacağı, insanın kendini gerçekleştireceği, kimliğini oluşturacağı ve ahiretini şekillendireceği yer de dünyadır.
Din mi dünya mı, din ve dünya birbirinin alternatifi midir? Gibi sorular inanan insanların her zaman gündeminde olan bir konudur. Aslında dünyanın ne olduğu bizim onu nasıl algıladığımıza bağlıdır. İslam, insanın dünyada insanca yaşama kılavuzudur.
Dünyevileşmekle dünyada yaşamayı birbirine karıştırmamalı. Tabii olan dünyadan faydalanmaktır ama dünyada kaybolmamaktır. Dünyevileşmek; dünyanın çekiciliğine kapılıp, dünyanın esiri haline gelmektir, dünyevî kazanımları nihai hedef olarak görmektir.
Yazının Devamı İçin Abone Olmalısınız