Sayı : 496   **
Ribat Dergisi Aralık 2016

Emsalü'l-Kur'an

Prof. Dr. Ali Akpınar

Allah'ın Verdiğini O'nun Emriyle O'nun İçin Harcayanlar

  • 31 Ağustos 2023
  • 166 Görüntülenme
  • 489. Sayı / 2023 Eylül



İnfak, herhangi bir karşılık beklenmeden yapılır. Ne var ki Yüce Allah, infak edenleri karşılıksız bırakmayacağını açıklamaktadır. O, infak edenlere hem dünyada kat kat vereceğini, hem de ahirette vereceğini beyan eder. Onun için infak, malda/kazançta bereket sebebidir. İnfak, hiçbir şeye ihtiyacı olmayan Yüce Allah’a ödünç vermenin adıdır.

 

 

 

İnfak edilen şeyin toprağa ekilen bir tohum gibi yeşermesi, hayat kaynağı olan Yüce Allah için yapılan harcamanın çürüyüp ölmeyeceğini bildirmek içindir. Çünkü infak, ahiret yatırımıdır, ama onun kazanımları dünyada da bereket ile kendini göstermeye başlar. Dünyadaki bereket sadece meblağ artışından ibaret değildir, infakın sahibine kazandıracağı huzur, mutluluktur; malının hayrını görmektir; ağız tadıyla ondan faydalanmaktır; insanların duasını almaktır; mal ve servet düşmanlığının, kıskançlığın dostluğa dönüşmesidir.

 

 

 

 

 

 

 

مَثَلُ الَّذِينَ يُنفِقُونَ أَمْوَالَهُمْ فِي سَبِيلِ اللَّهِ كَمَثَلِ حَبَّةٍ أَنْبَتَتْ سَبْعَ سَنَابِلَ فِي كُلِّ سُنْبُلَةٍ مِائَةُ حَبَّةٍ وَاللَّهُ يُضَاعِفُ لِمَنْ يَشَاءُ وَاللَّهُ وَاسِعٌ عَلِيمٌ

الَّذِينَ يُنفِقُونَ أَمْوَالَهُمْ فِي سَبِيلِ اللَّهِ ثُمَّ لَا يُتْبِعُونَ مَا أَنفَقُوا مَنًّا وَلَا أَذًى لَهُمْ أَجْرُهُمْ عِنْدَ رَبِّهِمْ وَلَا خَوْفٌ عَلَيْهِمْ وَلَا هُمْ يَحْزَنُونَ

 

“Mallarını Allah yolunda sarf edenlerin durumu, her başağında yüz tane olmak üzere yedi başak veren tanenin durumu gibidir. Allah dilediğine kat kat verir. Allah'ın lütfü geniştir, O her şeyi bilendir. Mallarını Allah yolunda sarf edip sonra sarf ettikleri şeyin ardından başa kakmayan ve eza etmeyenlerin ecirleri Rablerinin katındadır. Onlara korku yoktur ve onlar üzülmeyeceklerdir.” (Bakara, 2/261-262)

İnfak, gerçek müminlerin en temel özelliğidir. İnfak, mümini münafıktan ayıran en önemli ayraçtır. İnfak, müminin sahip olduklarının gerçek sahibinin Yüce Allah olduğunun bilincinde hareket etmesinin adıdır. Evet, asıl ve gerçek sahip Yüce Yaratıcıdır. Mümin ise emanetçidir. O, sahip olduklarını nasıl kazandığından, nerelerde ve nasıl harcadığından sorguya çekileceğinin bilincinde hareket eder. Gerçek mümin O’nun verdiğini, Onun emriyle, O’nun ver dediği yerlere, O’nun öğrettiği şekilde, sırf O’nun hoşnutluğunu kazanmak için veren kimsedir.

Yüce Allah, müminleri tanımladığı pek çok ayetinde onların temel özelliklerinden biri olarak “Allah’ın kendilerine rızık olarak verdiği şeylerden infak edenler” (Bakara, 2/3; Enfâl, 8/3; Ra’d, 13/22; İbrahim, 14/31) olduğunu özellikle belirtir. Buna göre infak, zenginliğin değil müminliğin temel özeliklerinden biridir. İnfakta rızık olarak verilen ve karşı tarafa rızık olacak her şey söz konusudur. Bu bir mal/eşya olabileceği gibi, para, makam, saygınlık ve benzeri şeyler olabilir.

İnfak yalnızca Allah için yapılır. Yapılırken herhangi bir karşılık beklenmez. Karşı tarafın teşekkür etmesi onun için bir erdemdir, ancak infak eden bir teşekkür bile beklemeden veren kimsedir. Bu konuda “İyilik yap denize at, balık bilmezse Hâlik bilir” anlayışıyla hareket etmektir. “Onlar içleri çektiği halde, yiyeceği yoksulla, öksüze ve esire yedirirler. Biz sizi ancak Allah rızası için doyuruyoruz, bir karşılık ve teşekkür beklemiyoruz. Doğrusu biz çok asık suratların bulunacağı bir günde Rabbimizden korkarız derler.” ( İnsan, 76/8-10)

İnfakta kardeşliği merkeze almak, önce kardeşi düşünmek vardır. Kendisi ihtiyaç içerisinde olsa bile kardeşini kendine tercih etme vardır: “Daha önceden Medine'yi yurt edinmiş ve gönüllerine imanı yerleştirmiş olan kimseler, kendilerine hicret edip gelenleri severler; onlara verilenler karşısında içlerinde bir çekememezlik hissetmezler; kendileri zaruret içinde bulunsalar bile onları kendilerinden önde tutarlar. Nefsinin tamahkârlığından korunabilmiş kimseler, işte onlar kurtuluşa erenlerdir.” (Haşr, 59/9)

Yazının Devamı İçin Abone Olmalısınız

489. Sayı Eylül 2023