Ä°rfan Mektebi
Gençler, ÅŸunu asla unutmayın ki Ä°slâm, sadece iman ve ibadetlerden ibaret bir hayat deÄŸildir. O, iman ve ibadetlere ilâveten, muamelat, ahlâk ve bilhassa hak ve hukuka riayet gibi, hayatın her alanını inceden inceye tanzim eden, son derece hassas ölçüler manzumesidir.
Dünya bizden hizmet bekliyor. Sadece Hakk’ın rızasının arandığı, ÅŸefkat ve merhamet gösterirken hiçbir gönlün birbirinden farklı tutulmadığı, gönüllerin bir dergâh hâline getirildiÄŸi, yani bir GüneÅŸ gibi her karanlığı aydınlatan, her üÅŸüyeni ısıtan bir hizmet… Yaralı gönüllerin sarılmasını, akan gözyaÅŸlarının silinmesini gaye edinen bir hizmet…
Akılda atalet; idraki öldürür. Gönülde atalet; hassasiyeti yok eder. Ä°limde atalet, basiret ve irfanı köreltir. Hak ve hukuka riayette atalet, zulmü tetikler. Muhabbette atalet, ayrılık ve gayrılık getirir. Dünyada atalet, -Allah korusun- ahirette ebedî saadetten mahrumiyete sebep olur.
Bugünkü eÄŸitim sisteminde verilen dersler, manevi dünyadan ziyade, dünyevî istikbale dair fayda temin etmeyi hedeflemektedir.
Fakat bir gencin ihtimam göstermesi gereken asıl husus; öÄŸrendiÄŸi bilgileri, asıl maksadına yönlendirebilmektir. Yani sebepten Müsebbib’e, sanattan Sanatkâr’a, eserden Müessir’e intikal ederek dünyevî ilimleri, ilimlerin asıl kaynağı olan Cenab-ı Hakk’ı tanıyabilmeye, yani mârifetullâh’a bir basamak hâline getirmeye çalışmaktır. Zira bu fani dünyada bir imtihan mevsimi içinde olduÄŸumuzu ve esas hayatın ahiret hayatı olduÄŸunu unutmamamız icap eder.
Cenab-ı Hak bizi öyle bir imtihan dünyasında halk etti ki, zerreden küreye her ÅŸey, Allah Teâlâ’nın azametini ve sonsuz kudretini göstermekte.
İnsana bakıyoruz; bir damla sudan meydana gelmiş olan muazzam bir sistem.
GüneÅŸʼe bakıyoruz; müthiÅŸ ve hassas bir denge. Nitekim GüneÅŸ, Dünyaʼmıza daha yakın olsaydı, sıcaktan bütün her ÅŸey kavrulurdu. Daha uzak olsa, bu sefer de her ÅŸey donardı.
TopraÄŸa bakıyoruz; ne dehÅŸetli bir tebeddülât, yani deÄŸiÅŸim. Bir toprak terkibinden bütün mahlukatı doyuracak sofralar kuruluyor. Küçücük bir tohum, toprağın baÄŸrıyla buluÅŸunca koca bir aÄŸaca dönüÅŸüyor.
Gökyüzüne bakıyoruz; tonlarca suyun arıtıldığı muazzam bir filtre… Sanki koca bir Akdeniz, havada temizlenip insana takdim ediliyor.
Gençler, ÅŸunu asla unutmayın ki Ä°slâm, sadece iman ve ibadetlerden ibaret bir hayat deÄŸildir. O, iman ve ibadetlere ilâveten, muamelat, ahlâk ve bilhassa hak ve hukuka riayet gibi, hayatın her alanını inceden inceye tanzim eden, son derece hassas ölçüler manzumesidir.
Bir müslümanın taşıması gereken vasıfların zikredildiÄŸi pek çok ayet-i kerimeden birinde ÅŸöyle buyrulmaktadır:
“Siz, insanların iyiliÄŸi için ortaya çıkarılmış en hayırlı ümmetsiniz; iyiliÄŸi emreder, kötülükten men eder ve Allah’a iman edersiniz…” (Âl-i Ä°mrân, 3/110)
Bu sebeple gençlerin, bir taraftan Ä°slâmî kültürlerini artırmaları, diÄŸer taraftan da gönül âlemlerinin inkiÅŸafını temin etmeleri zarurîdir. Zira Cenab-ı Hak ehemmiyetine binaen Kur’an-ı Kerim’de farklı kalıplarla 258 yerde “takva” kelimesini zikretmektedir. Bir ayet-i kerimede de ÅŸöyle buyurmaktadır:
“…Allah katında en keremliniz (en deÄŸerli olanınız), en çok takva sahibi olanınızdır…” (Hucurât, 49/13)
Milletler, tarih sahnesinde hayatiyetlerini ancak kendi bünyelerine has “kültür” deÄŸerleriyle devam ettirebilirler. Ruhunuzu Ä°slâm kültürü ile dinlendirin.
DiÄŸer taraftan da; “Müslüman devrin akışından mes’ûldür.” hakikati çerçevesinde, yakın çevrenizden baÅŸlayarak Ä°slâm’ın güzellik ve ihtiÅŸamını bütün gönüllere anlatabilmeye gayret edin.
Yazının Devamı İçin Abone Olmalısınız
