Sayı : 497   **
Ribat Dergisi Aralık 2016

Besairu'l Kur'an

Ali Küçük

Allah'ın Saptırdığını Doğru Yola Koyacak Yoktur.

  • 31 Ağustos 2023
  • 101 Görüntülenme
  • 489. Sayı / 2023 Eylül



Hidayette olmayı, hidayette kalmayı dileyip de Allah’ın kendilerine hidayetini gösterdiği müminler sadece Allah’tan korkarlar, sadece Allah’a güvenip bağlanırlar. Çünkü her konuda Allah kuluna kâfidir.

 

Âlim olan Allah’ın kitabı bizim için yeterlidir, bir başkasına ihtiyacımız yoktur. Örnek olarak peygamberi yeterlidir, bir başkasına ihtiyacımız yoktur. Hâkim olarak Allah’ın ayetleri bize yeterlidir başka yerlerde hikmet aramaya, başkalarının bilgisiyle bilgilenmeye ihtiyacımız yoktur.

 

 

“Allah, kuluna yetmez mi? Ey Muhammed! Seni O’ndan başka şeylerle korkutuyorlar. Allah’ın saptırdığını doğru yola koyacak yoktur.” (Zümer, 39/36)

Allah kuluna kâfi değil mi? Allah kuluna yeterli değil mi? Her zaman, her yerde, her konuda ve hususta Allah kuluna yeterlidir. Kula Allah’tan başkası lâzım değildir. Allah var, başkasına gerek yoktur. Korku mercii olarak, saygı ve güven mercii olarak Allah’ı bilmeyenler, Allah’ı tanımayanlar herkesten ve her şeyden korkarlar. Başkalarına karşı korkusuz, eyvallahsız, hür ve özgür olabilmenin yolu korku merciini bilmeden geçer. İşte bakın onu soruyor Rabbimiz.

Mutlak güç ve kudret sahibi olan Allah size yetmiyor mu ki, O’ndan başkalarına yöneliyorsunuz? Güç kaynağınızın farkında değil misiniz ki başkalarına güvenip sığınmaya kalkışıyorsunuz? Sizin bu güç kaynağınızın farkında olmayışınızı, Rabbinize güvenmeyişinizi, sizlerde olmaması gereken bu tür zaafları gören kâfirler de cesaret bulup sizi Allah’tan başka şeylerle, paralarıyla, ekonomik ve siyasal güçleriyle, askerî kuvvetleriyle korkutmaya ve sizleri kendi egemenlikleri altına almayı deniyorlar.

Yapmayın bunu. Korkulmaya lâyık olan, güç ve kudret sahibi olan benim ve ben kuluma kâfiyim. Sizi benden başkalarıyla korkutmaya çalışanlara kulak asmayın. Ama Allah kimi saptırmışsa artık onu doğru yola iletecek yoktur. Hidayette olmayı, hidayette kalmayı dileyip de Allah’ın kendilerine hidayetini gösterdiği müminler sadece Allah’tan korkarlar, sadece Allah’a güvenip bağlanırlar. Çünkü her konuda Allah kuluna kâfidir. Rızık verme konusunda kuluna Allah kâfidir de hüküm koymada, yasa belirlemede kâfi değil mi? Her konuda yasaları, hayat programı, ef’ali, fiilleri, isimleri ve tüm tasarrufları konusunda kul Allah’ın kendisine kâfi olduğuna inanmalı ve bu inancı bizzat hayatında yaşamalıdır. Bizler kesinlikle biliyor ve inanıyoruz ki, âlim olarak Rabbimiz bize kâfidir, Habîr olarak, Rezzâk olarak, Rabb olarak, İlâh olarak kâfidir.

Âlim olan Allah’ın kitabı bizim için yeterlidir, bir başkasına ihtiyacımız yoktur. Örnek olarak peygamberi yeterlidir, bir başkasına ihtiyacımız yoktur. Hâkim olarak Allah’ın ayetleri bize yeterlidir başka yerlerde hikmet aramaya, başkalarının bilgisiyle bilgilenmeye ihtiyacımız yoktur. Rezzâk olarak, rızkın vericisi olarak, rızkın tüm sebeplerinin yaratıcısı olarak Allah bize kâfidir, başka rızık vericilere ihtiyacımız yoktur. Aziz olarak Allah bize yeter, izzeti ve şerefi sadece O’nda görür, O’ndan, O’na kulluktan bekler, başka hiçbir yerde izzet ve şeref aramayız. Müheymin olarak, murâkıb ve gözetleyici olarak Allah bize yeterlidir, başkalarının denetleyiciliğine ihtiyacımız yoktur. Bizi hiç kimse görmese de Rabbimizin gördüğü şuuru içinde O’nun haramlarını işlemekten sakınırız. Rahman olarak, Rahîm olarak, Rabb olarak, İlâh olarak O bize kâfidir, kendimizi başkalarına değil, sadece O’na beğendirmeye çalışırız, O’nun beğenisi bizim için yeterlidir.

Yazının Devamı İçin Abone Olmalısınız

489. Sayı Eylül 2023