Sayı : 496   **
Ribat Dergisi Aralık 2016

Satırdan Sadra

Adil Akkoyunlu

İslam Toplumunu Öldüren Virüs : Tekfir ve Düşmanlık

  • 02 Nisan 2021
  • 916 Görüntülenme
  • 460. Sayı / 2021 Nisan



FARKLI İNANÇLARA, DİLLERE, IRKLARA, KÜLTÜRLERE SAHİP BULUNDUKLARI HALDE ABD, BİRLEŞİK DEVLETLER TOPLULUĞUDUR. AB DE, FARKLI KÜLTÜRLERE SAHİP BİRÇOK TOPLULUKLARI BÜNYESİNDE BARINDIRMAKTADIR. RUSYA DA ÖYLE… MÜSLÜMAN TOPLUMLARININ BİRLİĞİNİ VE BERABERLİĞİNİ ENGELLEMEK, BİRBİRLERİYLE İLGİSİNİ KESMEK VE BİRBİRLERİYLE SAVAŞTIRMAK İÇİN ELLERİNDEN GELENİ YAPIYORLAR. GEREKTİĞİNDE SİYASETİ, IRKI, MEZHEBİ, FARKLI COĞRAFYALARI, GEREKTİĞİNDE ZORU VE ZORBALIĞI DENİYORLAR.

 

 

OLACAK ELBET HATALARIMIZ VE EKSİKLERİMİZ HATTA GÜNAHLARIMIZ… BİZ İNSANIZ, MELEK DEĞİLİZ. EKSİKLER; KÜSMEKLE, İTHAM ETMEKLE, SAVAŞMAKLA GİDERİLMEZ. MÜSLÜMAN’A BU YAKIŞMAZ. VAHYİ ESAS ALARAK BİRBİRİNİ ŞEFKATLE YIKAYAN ELLER GİBİ DAVRANMALIYIZ BİRBİRİMİZE KARŞI.

 

 

Vahiy toprağına kök salmış, aynı kaynaktan beslenen kültürün ekinleriyiz.

Aynı tarihin mirasçılarıyız.

Aynı medeniyetin yapı taşlarıyız.

İnsanlığın yüz akı aynı büyük şahsiyetlerin ahfadıyız.

Kısaca; rehberimiz aynı, örneğimiz aynı… Aynı yolun yolcularıyız…

Neden bu hayat yolunda el ele, kol kola, birlikte yürümüyoruz? Neden birbirimizde hata arıyor, birbirimize çamur atıyor, birbirimizi tahkir ediyor, tekfir ediyoruz?

Neden yavrusunu fareye benzetip sonra da parçalayıp yiyen huysuz kedi gibi davranıyoruz?

Siyasi, sun’i sınırlarla birbirimize ırak düşürülmüşüz. Vuslat hasretiyle kavrulan İslam milleti, iflah olmasını istemeyen Batı’nın hazırladığı firkat ve kardeş kavgaları trajedisini sahneliyor yeryüzünde. Renklerimiz, dillerimiz, mezheplerimiz, cemaatlerimiz farklı da olsa; tevhid pınarından susuzluğunu gideren; aynı inanca sahip toplumlarız.

Tarihi onurlu ve ağır görevini yeniden üstlenerek; “Dünya İslam Birliği”ni tekrar inşa etmeleri için Müslüman toplumların önlerinde, sun’i siyasi sınırlardan ve sudan sebeplerden başka hiçbir engel yoktur.

Farklı inançlara, dillere, ırklara, kültürlere sahip bulundukları halde ABD, birleşik devletler topluluğudur. AB de, farklı kültürlere sahip birçok toplulukları bünyesinde barındırmaktadır. Rusya da öyle…

Müslüman toplumlarının birliğini ve beraberliğini engellemek, birbirleriyle ilgisini kesmek ve birbirleriyle savaştırmak için ellerinden geleni yapıyorlar. Gerektiğinde siyaseti, ırkı, mezhebi, farklı coğrafyaları, gerektiğinde zoru ve zorbalığı deniyorlar. Böldükleri, parçaladıkları ülkeleri de, daha küçük parçalara bölüyorlar. Haçlı seferleri devam ediyor. Ancak kendi askerlerini savaştırmıyorlar artık. Silah satarak Müslüman’ı, kardeşiyle savaştırıyorlar. Geçmişte bunu çok yaptılar. Bugün de yapıyorlar. Bu durum, Müslümanların, İslam düşmanları karşısında güç kaybetmelerine ve zayıf düşmelerine sebep oluyor.

Ayrılık ve savaş; zayıflık ve güçsüzlüktür. Birlik, beraberlik ve barış ise, güçlü ve kuvvetli olmaktır. Tarih sosyolojisi de ısrarla bu gerçeği anlatıyor insanlara. Bunun nice örneklerini seriyor gözler önüne. Geçmişteki büyük toplumlara bakınız. Ne zaman ayrılık ve düşmanlığı bırakıp bir ve beraber olmuşlarsa; güçlenmiş, büyümüş, yükselmiş ve cihana egemen olmuşlar. Ne zaman da ayrılığa düşmüş, parçalanmış, birbirleriyle savaşmışlarsa; çökmüş, dağılmış ve tarih sahnesinden silinmişlerdir.

Yazının Devamı İçin Abone Olmalısınız

460. Sayı Nisan 2021