Sayı : 495   **
Ribat Dergisi Aralık 2016

İktibas

Yusuf Kaplan

İlahi Çağrı ve Peygamberi Çağ

  • 05 Aralık 2020
  • 1006 Görüntülenme
  • 456. Sayı / 2020 Aralık
Yazıyı Dinle
0:00
0:00
Yazarın Diğer Yazıları
Yusuf Kaplan
Tüm Yazı Arşivi



Avrupalılar, bizzat Avrupa tarihinden çok iyi biliyorlar ki, Peygamberî şuur yok edildiği, devre dışı bırakıldığı zaman, din, kısa devre yapar; insanlar dine uyacaklarına, dini kendilerine uydururlar! Ancak Peygamberî şuur, diri olduğu zaman, çağrı çağını kurar, insanlar, çağ’ın ağlarına, bağlarına, dünyasına köle olmaktan kurtulur, kendi dünyalarını her zaman kurma, diri tutma imkânlarını ellerinin altında bulundururlar.

 

Eğer Müslümanlar, çağı tanıyabilirlerse, çağı mutlaklaştırmazlar ve aşabilmenin yollarını üretebilirler. Yok, eğer çağı tanıyamazlarsa, çağı açık ya da örtük şekillerde mutlaklaştırma açmazına saplanmaktan kurtulamaz ve hiç bir zaman tarih yapamaz, tarihte tatil yapmaya devam etmek zorunda kalırlar; bu da yok olmakla ve insanlığın yok oluşuna göz yummakla sonuçlanacak bir şeydir.

 

 

 

Batılılar, karikatürlerle İslâm’a saldırıyorlar! Hem karikatürlerle saldırıyorlar hem de devlet eliyle yayıyorlar bunu!

Nedir bu?

Karikatürdür! Avrupa’nın zihnen ölümü! Avrupa’nın, hem de karikatür / komik bir şekilde saldırmaktan başka seçeneğinin kalmadığının ispatı!

Niçin Hz. Peygamber (sav)’e saldırıyorlar peki?

Şunun için: Avrupalılar, bizzat Avrupa tarihinden çok iyi biliyorlar ki, Peygamberî şuur yok edildiği, devre dışı bırakıldığı zaman, din, kısa devre yapar; insanlar dine uyacaklarına, dini kendilerine uydururlar!

Ancak Peygamberî şuur, diri olduğu zaman, çağrı çağını kurar, insanlar, çağ’ın ağlarına, bağlarına, dünyasına köle olmaktan kurtulur, kendi dünyalarını her zaman kurma, diri tutma imkânlarını ellerinin altında bulundururlar.

İçinde yaşadıkları çağı veya zamanı mutlaklaştıranlar, çağa ve zamana teslim olmaktan, dolayısıyla insanı ve hayatı teslim almaktan kurtulamazlar.

Çünkü zaman ve tarih kavramları, izafî kavramlardır; mutlak ve değişmez kavramlar değildir. O yüzden, çağı, zamanı ve tarihi mutlaklaştıranlar, çağı, zamanı ve tarihi durdurmaktan; insanı ve hayatı da dondurmaktan kurtulamazlar.

Batı uygarlığı, insanlık tarihindeki üç tür medeniyet tipinden üçüncüsünün, pagan uygarlığın ulaştığı en son noktadır. Pagan uygarlıklar, seküler uygarlıklardır; zamanı, mekânı ve çağı; dolayısıyla fizik gerçekliği, dolayısıyla araçları ve gücü kutsar ve mutlaklaştırırlar. Fizik ötesi gerçekliği, dolayısıyla insanın ruhunu imha ederler.

Yazının Devamı İçin Abone Olmalısınız

456. Sayı Aralık 2020