Sayı : 496   **
Ribat Dergisi Aralık 2016

Derkenar

Ali Bektaş

Hazret-i Mevlana ve Eserlerinde Kadın (1)

  • 08 Nisan 2020
  • 1149 Görüntülenme
  • 448. Sayı / 2020 Nİsan
Yazıyı Dinle
0:00
0:00
Yazarın Diğer Yazıları
Ali Bektaş
Tüm Yazı Arşivi



Her Müslüman toplum, kendi temel kaynakları olan Kur’an ve Hadis’te özellikle altı çizilen ve dikkatli olunması önerilen kadın meselesini yaklaşık 1300 yıl ihmal ettikten, doğrusu göz ardı ettikten sonra batı aklının tazyikiyle kadın konusuna geri dönmüştür. Bugün neredeyse İslam ülkelerinde kadınla ilgili her yıl binlerce kitap yazılmakta, kadın kimliği, kişiliği, eğitimi, sosyal hayatı nasıl ve ne olmalıdır temel kaynaklar Kur’an ve Hadis’e göre yorumlanmakta, çağın yenilikleri ve gereklilikleri de göz ardı edilmemeye çalışılmaktadır.

 

Belki de İslam tarihinde temel fıkıh kaynakları ile bazı vaaz u nasihat kitapları hariç, kadın meselesine müstakil yaklaşımlar ancak son yüzyılların eseridir. İslam’ın parlak ortaçağında hadis-tasavvuf, tefsir-hadis merkezli bazı kaynaklar dışında bilindiği kadarıyla kadın meselesine özel olarak yer veren yazılı eser yok denecek kadar azdır. Bu durumun geleneksel dünyanın “ fert- birey” anlayışı ve sosyal ilişkileri düzenleyen örf, din, gelenek gibi olgularından kaynaklandığı anlaşılabilir. Geleneksel dünyada insan varlığı; çocuk-yetişkin, erkek-kadın, müslim-gayr-i müslim v.b gibi yaş, cinsiyet, din kaynaklı sınıflarla ifade edilse de; bugün bu kavramlardan anladığımız şeylerden çok farklıdır. Sosyo-ekonomik değişmeler ve gelişmeler, teknik ve iletişimsel ilerlemeler pek tabi olarak insanın daha mikro düzeyde ele alınmasını getirdi. Artık modern dünyada insanlar öncelikle “birey” olarak anlaşılmakta, “birey” olmanın mümkün olan bütün mikro düzeyleri bile söz konusu edilmektedir. Modern dünyanın bu “birey” arayışı ve isteği, geleneksel dini kabullerin aksine insanı; gittikçe içinden çıkılamaz, asla bir başkasıyla veya benzeriyle ifade edilemez ve örneklenemez bir yalnızlık halinde anlamaktadır.

Oysa İslam’ın temel kaynaklarından Kur’an-ı Hakim “kadın” meselesine özel olarak yer vermiştir. Hatta Kur’an’da Nisa suresi adıyla bilinen bölümün tam Türkçe karşılığı “kadın binası, kadın katı, kadın kısmı”dır. Bu sure dışında Kur’an’ın birçok yerinde kadın meselesi gerek hukuki, gerek biyolojik, gerekse sosyal durumlar açısından vahyin içinde yer almıştır. Mesela; Mücadele suresi Arap örfüne göre kendisini zıhar yoluyla boşamak isteyen bir hanım sahabenin sorusuna Cenab-ı Hakk’ın verdiği cevabını içeren bir ayetle başlamaktadır. Kur’an’da ergenlik, ibadetler, evlilik-boşanma, veraset, örtünme vb. birçok açıdan yer verilen kadın meselesi, Rasül-i Ekrem’in eşleri annelerimiz dolayısıyla da farklı bağlamlarda yer alır.

Hadislerde ise kadın meselesine daha çok temas edilmiştir.

Yazının Devamı İçin Abone Olmalısınız

448. Sayı Nİsan 2020