Sayı : 495   **
Ribat Dergisi Aralık 2016

İktibas

Yusuf Kaplan

İslam Tek Vazgeçilmezimiz Olmadığı Sürece...

  • 09 Aralık 2017
  • 1439 Görüntülenme
  • 420. Sayı / 2017 Aralık



İslâm, yeniden tek vazgeçilemezimiz olmadığı sürece, mesafe alamayız; dahası bu toprakları ve bu topraklardaki varlığımızı bile koruyamayız. Önce bu ülkedeki bütün kesimler şu şaşmaz gerçeği görebilmeliler: Bu toplumun varlık nedeni de, farklı dinlerin müntesiplerinin inandıkları gibi yaşayabilmelerinin yegâne zemini de İslâm’dır.

 

Asıl mesele, bizatihi İslâmî kesimlerin kendileri, gücün değil İslâm’ın önünü açacak bir yolu eksene alamazlarsa, sürgit sekülerleşmekten, İslâmî ideallerini buharlaştırmaktan, dolayısıyla kasaya, masaya ve nisaya yenik düşmekten kurtulamazlar.

 

Türkiye, zor bir dönemeçten geçiyor...

İki asır önce düştü, son bir asırda da yörüngesini yitirdi bu ülke...

Menderes’ten bu yana yörüngesini bulmaya çalışıyor...

Ama gerek dışarıdan yapılan baskılar ve alenî hâle gelen tehditler gerekse içerde “sömürge aydını” gibi önümüze dikilen “takozlar”, Türkiye’nin toparlanma, ayağa kalkma ve uzun vadede tarihin akışını değiştirecek tarihî bir yürüyüşe soyunma girişimlerini sekteye uğratıyor...

Tarihî bir dönüşüm ânının eşiğindeyiz: Tarihî dönüşüm anları, elbette ki, zor ve zorludur.

Türkiye, bu zorluklara göğüs gerebilme iradesi ortaya koyabildiği ölçüde, yörüngesini bulma ve tarihî yolculuğa soyunma mücadelesinde mesafe katedecektir...

İlke daima şu olmalı mutlaka: Yürüdüğün yol kadar değil, aldığın mesafe kadarsın...

Türkiye, nasıl mesafe alacak, peki?

Bu soru çok önemli.

Yazının Devamı İçin Abone Olmalısınız

420. Sayı Aralık 2017