Sayı : 496   **
Ribat Dergisi Aralık 2016

Yaşama(ya) Dair

Kadir Demirlenk

Kur'an'a Göre Müşriklerin İnanç ve Ahlaki Özellikleri

  • 08 Haziran 2021
  • 993 Görüntülenme
  • 462. Sayı / 2021 Haziran



Tevhidin zıddı ve en amansız muhalifi şirktir, nebevi mücadelenin aslı da şirkle mücadeledir. Tarihte ateist ve inkarcı toplumlar çok az olmuşlar ve hep marjinal kalmışlardır. Ancak müşrik toplumlar her zaman var olagelmişlerdir. Bundan dolayı da Kur’an en çok “şirk” üzerinde durmuş müminleri bu konuda uyarmıştır.

 

 

Kur’an, tevhidi bozan, insanı şirke düşüren bu unsurlardan bahsettiği yerlerde şirki; büyük günah, azap sebebi, zulüm ve tefrika sebebi olarak görür. Allah'ın küfre-şirke razı olmayacağını ve kâfirleri-müşrikleri sevmediğini, küfürden-şirkten sakınmamız gerektiğini bildirir. Müşriklerle olan münasebetlerden ve onların dünya ve ahiretteki durumlarından da bahseder.

 

 

Kur’an’ göre “İnanç Esasları” şüphe götürmeyen ve kesin bir inançla kalben inanılması gereken hususlardır. Bu hususlar Kur’an’da Rabbimiz tarafında net bir şekilde ifade edilmiştir. Bölünme, parçalanma, başkalarına ait kılma, eksiklik ve şüphe kabul etmezler. İnanç esaslarının temel gayesi; insanları Allah'ın dışındaki sahte ilahlara kulluktan kurtarıp, âlemdeki her şeyin Rabbi olan tek Allah'a “Tevhid” akidesiyle kul etmektir. Bundan dolayıdır ki Kur’an’ın üzerinde en çok durduğu konu“Tevhid” inancıdır. Hem inançla ilgili ayetlerde hem de Kur’an’da bulunan ibadet, ahlâk ve ahkama dair diğer ayetlerin temel mesajı ile Hz. Âdem’den bu yana gönderilen nebiler ve kitapların gayesi de budur. Tevhidin zıddı ve en amansız muhalifi şirktir, nebevi mücadelenin aslı da şirkle mücadeledir. Tarihte ateist ve inkarcı toplumlar çok az olmuşlar ve hep marjinal kalmışlardır. Ancak müşrik toplumlar her zaman var olagelmişlerdir. Bundan dolayı da Kur’an en çok “şirk” üzerinde durmuş müminleri bu konuda uyarmıştır. “O halde sakın Allah ile beraber başka tanrıya kulluk edip yalvarma, sonra azap edilenlerden olursun!” (Şuara, 26/213) “Allah'ın ayetleri sana indirildikten sonra, artık sakın onlar seni bu ayetlerden alıkoymasınlar. Rabbine davet et. Asla müşriklerden olma! Allah ile birlikte başka bir tanrıya tapıp yalvarma! O'ndan başka tanrı yoktur. O'nun zâtından başka her şey yok olacaktır. Hüküm O'nundur ve siz ancak O'na döndürüleceksiniz.” (Kasas, 28/87,88) Tevhidin ilahi ve beşeri olarak iki yönü bulunmaktadır:

a-İlahi yönü (Uluhiyet): Allah'ın otoritesinin paylaştırılamaması,

b-Beşeri yönü (Ubudiyet): Kulun en üst düzeyde, sevilmeye ve sayılmaya layık tek varlık olarak Allah'ı kabul etmesi, başka hiçbir varlığa, beşer üstü bir sevgi ve itaat hissi duymamasıdır. (Bkz.Topaloğlu, DİA, 23/7) Rabbimiz tevhid inancında yaratılmışlara hiçbir hak tanımamakta ve taviz vermemektedir. Kur’an bunun sınırlarını yalnızca Allah’a ait sıfatlarla tanıtarak belirlemiş, kendisinden başka hiçbir varlığa bu özelliklere sahip olma hakkı vermemiştir. Allah zatına ait bu özelliklerle de kendini yaratılmışlardan ayırmıştır.

Maddi ve manevi ortaklık anlamındaki “şirk”, ıstılahta; “Allah'ın zat, sıfat, uluhiyyet ve rububiyyetinde Allah’a ortak koşmak, Allah'ın varlığını ve birliğini bildiği halde hükümlerini kabul etmemektir.” Şirk koşan kimseye de müşrik denir.

Kur’an tevhidi bozan unsur olarak en çok şirkten bahseder. Bu anlamda Kur’an da şirki ifade edip anlatan ve şirkle muradif kullanılan bazı kelimelerde vardır. Bunlar; “küfr (Allah’ı ve hükümlerini inkar etmek), zulm (Allah’a ve hükümlerine karşı haksızlık yapmak) kizb (Allah’ı ve hükümlerini yalanlamak), ilhad (Allah’a ve hükümlerine karşı sapkınlık yapmak), cuhud (Allah’ı ve hükümlerini bile bile inkar etmek), misl (Allah’a ve hükümlerine karşı benzer eşler kılmak), iftira(Allah’a ve hükümlerine karşı yalan uydurmak)”gibi kelimelerdir. Allah'a ortak tanımak anlamındaki “şirk”, “şerik(ortaklık), küfüv(eşitlik), veli(dost edinmek), nidd(eş,benzer kılmak), şefi(şefaatçi,aracı kılmak) ” vb. kelimelerle de ifade edilmektedir. Allah'a şirk koşulan putlar içinde, “ilah, sanem, vesen, timsâl, ünsa” vb. kelimeler kullanılmaktadır.

Kur’an, tevhidin dışındaki bütün inanış şekillerini batıl kabul eder, batıla sebep olan ve tevhidi bozan unsurlardan da genişçe bahseder. Bunlar en geniş anlamıyla “küfr”ün alt başlığı “şirk” olarak karşımıza çıkar. Tevhidi bozan, şirk sayılabilecek bazı fiil ve davranışlardan şu şekilde bahseder.

-Allah'ı tek bir ilah olarak kabul etmemek ve Allah’la beraber başka ilahlar kabul etmek (insanlar, melekler, cinler, hayvanlar, gök cisimleri, otoriteler, cansız putlar) onlara itaat etmek, tazimde bulunmak, kulluk yapmak ve ibadet etmek, (Bkz.Âl-i İmran, 3/79-80; En’am, 6/100; Araf, 7/ 192-195; Yunus, 10/18; Müminun, 23/117)

-Allah’ın ve kitabın hükümlerini kabul etmeyerek, ilah edindikleri nesnelerin hükümlerini Allah’ın hükümlerinin yerine koymak, (Bkz. Bakara, 2/257; Nisa, 4/60-65; Maide, 5/60-64)

-Allah'ın diniyle, müminlerle alay etmek ve onları eğlence konusu yapmak, (Bkz.Mümin, 40/83; Kehf, 18/56; Mutaffifin, 83/29-30)

-Ahiret gününe kavuşmayı ve ahiretteki hesabı hafife almak, (Bkz.Yasin, 36/78-79; Nahl, 16/22)

-Allah'ın nimetlerine nankörlük etmek, nimeti vereni takdir etmemek, (Bkz.İbrahim, 14/28-30; Rum, 30/34 )

-Allah'ın dinine, kitabına ve peygamberine karşı mücadele etmek, (Bkz.Enfal, 8/36; Kehf, 18/56-57)

-Allah'a yaklaşmak için Allah’tan başkasına dua etmek, onlardan medet ummak, onlara dilekte bulunmak, (Bkz.Zümer, 39/3; Yunus, 10/106; Kasas, 28/88)

-Yöneticileri, Peygamberleri ve din adamlarını rab edinerek putlaştırmak, (Bkz.Tövbe, 9/31;Ali İmran, 3/79-80)

-Ataların yanlış inançlarını körü körüne taklit etmek, (Bkz. Bakara, 2/170; Maide, 5/103-104; Araf, 7/28)

-İnsanların kendi heva ve heveslerini, arzu ve isteklerini ilah edinmek, (Bkz.Furkan, 25/43; Casiye, 45/23;Kehf, 18/28)

-Allah’ın vahyi ve peygamberle alay etmek, onları hafife almak, (Bkz.En’am, 6/25; Mümin, 40/83)

-Allah'a çocuk isnad etmek, (Bkz.Yunus, 10/68; Tövbe, 9/30; Bakara, 2/116; Nisa, 4/171)

-Allah'ın dışındaki nesneleri Allah'tan daha çok sevmek, onları dost edinmek ve onlardan şefaat beklemek, (Bkz. Yunus, 10/18; Bakara, 2/165-166)

Yazının Devamı İçin Abone Olmalısınız

462. Sayı Haziran 2021