Sayı : 496   **
Ribat Dergisi Aralık 2016

Sana İtikattan Soruyorlar ?

Prof. Dr. Ramazan Altıntaş

"Allah'ın Ruhu" Ya da "Zatının Ruhu" Tabirleri Nasıl Anlaşılmalıdır ?

  • 08 Haziran 2021
  • 885 Görüntülenme
  • 462. Sayı / 2021 Haziran



İslamî bakış açısına göre ruh gerçeği, insan gerçeğinin ötesindedir. Eğer böyle olmasaydı, insan, eşyanın bizzat kendisinden hiçbir gerçeği anlayamazdı. Çünkü insanın bilmediği pek çok şey vardır. Ruhla ilgili insana pek az bilgi verilmiştir. Bundan dolayı idrak’in başlangıcı olan ruh, insanın fizikî hayatında nefsine üfürülen bir başlangıçtır. İnsan nefsinin yaratılışı hidayet ve doğru yolu kaybetmemedeki payı olan üfürme derecesi ile uyumludur. Şu halde ruh, yüce Allah’ın emrindendir. Yüce Allah’ın yalnız “ol” emrinden yaratılan ve başka bir unsur ve çıkış yeri bulunmayan ilahi bir harikadır.

 

“Bir okuyucumuz ruhla ilgili şöyle soruyor: Allah’ın Ruhu mu vardır? İnsanlar Ruh ile hayat sahibidir peki Allah’ın Ruhu denildiğinde yine Zatıyla birlikte olan Ruh mu anlaşılır?”

 

Ruh sözlükte; “rüzgâr, koku, kuvvet, can, nefes, canlılık, öz”, manalarına gelir. Istılahta ise, ruh; “insan bedeninde bulunan hayatın temeli, maddî olmayan yalın bir cevher, hava gibi latif bir varlıktır.” (Bkz. Firuzabadi, Muhammed b. Yakup, el-Kamus-u Muhit, Beyrut, ts., I, s. 231; Isfahanî, Ragıp, el-Müfredat fi Garibi’l-Kur’an, İstanbul, 1986, s. 298)

Kur’an-ı Kerim’de geçen ruh; vahiy (Bkz.Şûrâ, 42/52; Mü’min, 40/15), kuvvet, sebat ve yardım, (Bkz.Mücâdile, 58/22), Cebrâil, (Bkz.Şuarâ, 26/93; Bakara, 2/97; Nahl, 16/102), Yahudilerin Rasülullah’tan sordukları, Hz.Peygamber’in de : “O, Allah’ın emrindedir” dediği ruh (Bkz.İsra 85; Kadir, 97/4) ve Meryem oğlu Mesih manasınadır. (Bkz.Nisâ, 171) Bu ayetlerde dile getirilen ruh konusunda bir ihtilaf yoktur. Asıl tartışma, Hz. Meryem’e ve insanın yaratılışıyla ilgili ayetlerde geçen “ruhumdan üfledim” ifadelerindeki ruhun doğrudan Yüce Allah’ın zatına izafe edilip edilmeme meselesidir. İşte asıl konumuz da bu ifadelerde dile getirilen “Allah’ın ruhu” tabirinden ne anlaşılması gerektiğidir? Önce ayetlere bir bakalım, sonra da “Allah’ın ruhu”ndan ne anlaşılması gerektiği konusu üzerinde duralım:

“Onun şeklini tamamladığım ve ona ruhumdan üflediğim vakit siz de hemen onun için secdeye kapanın.” (Hıcr, 15/29)

“Ona tam şeklini verip ruhumdan da üflediğim vakit hemen onun için secdeye kapanın.” (Sad, 38/72)

“O yarattığı her şeyi güzel yapmış ve ilk başta insanı çamurdan yaratmıştır. Sonra onun neslini önemsenmeyen bir suyun özünden yaratıp sürdürmüştür. Sonra ona düzgün bir şekil vermiş ve ruhundan ona üflemiş; sizi kulak, göz ve gönüllerle donatmıştır. Ne kadar da az şükrediyorsunuz!” (Secde, 32/7-9)

Bu ayetlerden anladığımız kadarıyla Yüce Allah şekil planında cansız/camit bir varlık olarak insanın prototipi olan Hz. Âdem’i çamurdan yarattıktan sonra, onun ve soyunun bedenine hayat katan bir can soluğu üflemiştir. O’nun “kün/ol” emriyle, nasıl ki su, ağacın özüne sirayet ediyorsa, ruh da insan bedenine sirayet eder. Böylece organlar hangi amaç için yaratılmışsa, o amacı gerçekleştirebilecek canlılığı kazanır ve her birisi işlevsel hale gelir.

Yazının Devamı İçin Abone Olmalısınız

462. Sayı Haziran 2021